kusura bakmayın ama artık ebenin amı ali sami demek istiyorum. yorum yok;
--spoiler--
ALMANYAda ırkçılık ve yabancı düşmanlığı hızla yükseliyor.
Bunda, CDU/FDPnin oy düşüşünü durdurmak için sertleşmesinin etkisi olsa da, olayın nedenleri çok daha farklı.
Ülke, son yıllardaki en düşük işsizlik rakamlarına ulaşıyor olmasına rağmen, halkta yabancıya bakış iyice sertleşmeye başladı.
Yabancı denilince de, sembol isim olarak akıllara Türkler geliyor.
Çünkü ülkedeki en kalabalık yabancı grubunu onlar oluşturuyor.
Friedrich Ebert Vakfının bir süre önce yaptığı ankette, içinde Hitleri andıran Führer kelimesinin de geçtiği Ülkeyi demir yumrukla yönetecek güçlü bir lidere (Führere) sahip olmalı mıyız? sorusu soruldu.
Almanların yüzde 13ünün buna cevabı evet oldu.
YÜZDE 30: ÜLKEMiZ iŞGAL EDiLiYOR
Bu belki biraz uç nokta olarak görülebilir.
Ancak aynı ankete katılan Almanların yüzde 30u, ülkenin göçmenlerle ele geçirilme tehlikesi altında olduğunu düşünüyor.
Katılımcıların yüzde 17si ise Yahudilerin fazla güçlü olduğu görüşünde.
işte ırkçı görüşleriyle eleştiri çeken Theo Sarrazin bu ortamda büyüyor.
Bu ortamı kullanıyor.
Geçtiğimiz günlerde, yine Türklerin uyumsuzluğundan ve eşlerini Türkiyeden getirmesinden dert yanıyordu.
Her sözü artık manşet, her davranışı artık büyük haber
Tüm Alman TVleri, Alman gazeteleri onu işliyor.
Almanyadan artık çekilmekte olan Türk gazeteleri de, yayınlarıyla zımni destek veriyor.
Hatta, Bizim çocuklar artık Türkçe konuşmuyor diyerek, kendilerinin uyumdan yana, oysa okurun uyumsuz olduğu hissini pompalıyor.
Hatta bunu açık açık yazıyor
ONLAR KABUĞUNA, TÜRKLER GETTOYA
Almanyada bu bakış açısı oldukça tehlikeli.
Sokakta artık Türklere bakış değişmeye başladı.
Alman toplumu yine kabuğuna çekiliyor, Türkleri yine gettolara itiyor.
Aralarına artık girmiş olanlar, onlar kadar iyi Almanca bilenler için ise, Ama sen öteki Türklere benzemiyorsun tanımları yapılıyor.
Doğu Avrupadan gelenlerin getirdikleri olumsuzluklar da, Türklerin hanesine yazılıyor.
Ve Türkler arasındaki işsizlik hızla yükseliyor.
Eğitim kalitesi de hızla düşüyor.
istisnalar hariç olmak üzere yıllar geçtikçe, düzelmesi gereken tablo tersine işliyor.
Berlindeki Türk gençlerinin yarısına yakını işsiz.
işte bu tablo, sadece Alman sağ kanadı içinden değil, Alman sol kanadı içinden de kendisine yavaş yavaş taraftar bulmaya başlıyor.
GiYiM-KUŞAMDAKi DEĞiŞiMiN ETKiSi
Özellikle AKPyle birlikte yükselen muhafazakarlaşma, dışarıda giyim-kuşamla kendini daha fazla hissettiriyor.
Modern giyimli Türk insanı yerine inancını siyasi malzeme yapan türbanlı sayısı arttıkça, Almanın kafasındaki Türk imajı da o derece yerleşiyor. Her artış, Almanyayı Türkler istila ediyormuş görüntüsü yaratıyor
Öyle ki, bazı Türkler, Araplarla Afganları bile geçip kız çocuklarını Alman Kindergartenlerine (anaokulu / çocuk yuvası) türbanla gönderiyor.
Eğitimciler ağzı açık, Türklerdeki bu tersine gelişmeyi izliyor
Tüm bunlar, Türkler açısından, toplumdan farklı davranış içine girme, uyumsuzluk hanesine yazılıyor.
Sorun başın örtülü olup olmamasından ziyade, bir siyasal islam dayatması olarak görülüyor.
Bu kısa ırkçılık analizini yapmamızın tek nedeni, Almanya ve Avrupadaki Türk toplumunun ve onları temsil ettiklerini söyleyenlerin tamamen uyumasıdır.
Türkiyenin de buna seyirci kalmasıdır.
Yaklaşan ırkçı tehlikenin ne zaman, nerede, nasıl patlayacağı bilinmez
Ve umarız, Sarrazinin saçma cesaretinde dil bulan ırkçılık, yeni Solingenler, Möllnler yaratmaz
--spoiler-- http://www.odatv.com/n.php?n=kiz-cocuklari-turbanla-anaokulunda--0111101200