her şey bir tavlayla başlar bazen. hatun kişiye her zaman bir torpil geçilir. "ya seeen başla seeen seeen seeeeen" şeklindeki yavşakça ilk cümlelerden sonra oyuna başlanır. tabii ki kız tarafı başlar oyuna, anne baba dayılar da oradadır. yok lan kız tarafı deyince şey oldum birden.
neyse saçmalamadan devam edersek. işte kız başlar bir bir atar, olay orada kopar, erkek kızın gözlerinin içine bakarak o büyülü sözleri fısıldar; "bir daha at istersen bu sayılmaz". işte her şey bununla başlar, bu cümleden sonra kızın yağları erir, zayıflar, zayıfladığı için erkeğe daha bir cazip gelir kız.
tavla her zaman kız tavlamak için birebir bir oyundur. asla monopolynin tabunun yerini tutamaz. tabu ki tutamaz, çünkü diğerleri birden fazla kişiyle oynanır, yani/meali kişinin grup çalışması yapması gerekir. bu da tek kişilik bir gösteriden her zaman daha zordur. hatta imkansızdır.
kız "tavla tavla beni tavla" şeklinde bi espri yaparsa biliniz ki o kız salaktır, tavla oynamaya gerek kalmaz.
Denenmiş güzel bir yöntemdir. Ancak cepte taşınabilen, bir karış büyüklüğünde tavlalar seçilmelidir. Bu şekilde ilişkinin daha hızlı ilerlemesi kolaylaştırılır.