sevgilisinin ayağını yıkayan bayanın fiiline nazaran daha estetik bir harakettir kanımca. nazım hikmet in hoşgeldin kadınım şiirinde sevgiliye duyulan özlemi pek bir güzel anlatır biçimde kullanılmıştır. cem karaca da enfes yorumlamıştır.
kızın ayağı koktuğundan falan değil bal gibi de ayak fetişisti olduğundandır.bunu partnerine söylemeye utanıyor bu şekilde kendini tatmin ediyordur veya kız ile arasında böyle bir fantezi vardır.
kadın erkek ilişkileri üzerine hemen her tartışmada fedakarlık yapma ölçüsünün en sonunda gelip dayandırıldığı noktalardan biridir.niye yıkayacaksın kardeşim kadının ayağını, ya da kadınsan erkeğin ayağını durduk yerde.başka birşey gelmiyor mu aklına, fedakarlık deyince, sevgi deyince şekkat deyince.
gerekeni pakize suda söylemiş: http://hurarsiv.hurriyet....id=5329964&yazarid=33
ayağının elinden farkı nedir ki tüm bedenini sevdiğiniz birinin? fiziksel görünümünden dolayı buna "alçalmak" demek, hafif kaçmaz mı gerçek bir ilişkiye? yine de yıkamam, yıkatırım! ahahaha..
içinde garip hisler(!) ya da fedakarlık yapma zorunluluğu hissetmeden, sadece sevdiceğiyle temas halinde olabilmek için bahane uyduran erkektir. bir de temas elbette ayakla olmak zorunda değil, bu sadece bir tercih meselesidir.
olay basıt amac bellıdır. Once yıkar, sonra masaj yapar, sonra bıleklerden opmeye baslar ve sevısırler. Okudugum bır kıtapta 'ılıskıdekı erkekler ve kadınların fedakar davranısları amaca yonelıktır, erkeklerın genelde aynı olur' dıye yazıyordu.*