türlerde bir çeşit karakter değil midir ki? güzeldir kitapların karakterlerini düşünmek hissetmek analiz etmek. insanı daha naif ve bakış açısını derin yapar.
Kitapların bir karakteri olduğuna inanırım her zaman. Onları düşündüğümde ağzımda bir tat, zihnimde bir düşünce belirir. Mesela tutunamayanlar; sigara içen, çatı katında sararmış bir kağıda eğilip sadece kendisinin anlayabileceği bir şeyler yazan, bedbaht, buhranlı bir insan düşüncesi oluşturur. Sergüzeşt ise koparılmış bir çiçek kadar kıpırtısız, rüzgarda savrulan, umutsuzlukla sonunu bekleyen bir kadın hayali oluşturur. Belki de buna ihtimal veren kitabın ilerleyişinde hakim olan duygudur. Kim bilir?