nohutlu dürüm yemeye. kitap dağıtımından arta kalan zamanlarda muhteşem antep mutfağını tatmaya.*
bu arada antep şivesine yabancı kalmamak için harıl harıl ders çalışıyorum. *
buyrun antep sözlüğüne!
sözlüğün sessiz kalmaması gereken her türlü giyim, takı toka ne bulunursa kutulara eklenmesi gereken zirvedir. ekleyin ve gönderin. bir çocuk gülümsesin. mutluluktan başka bir şey getirmez.
1 senedir kitaplığın en güzide köşesinde duran alacakaranlık serisini de göndereceğim etkinlik. dileğim körpecik bedenlerin heedvaaarrrt diye inildememeleri. kendimi kurtarıyorum onlardan o ayrı ama başkasının başını yakmamak umuduyla.
adanadan kimse yok mu lan dediğim zirvedir, adanalısınız allahın adamısınız bildik de kitapsız değilsiniz herhalde adanadan ulaşın bana yavru ceylanlar.
Ben Antepliyim, Şahin'im ağam.
Mavzer omzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.
*
Bu dağlarda biz yaşarız, bu dağlar bizim dağımız.
Namusumuz temiz, bayrağımız hür
Analarımız, karımız, kızımız, kısrağımız
Burada erkekçe dövüşür
*
Bir bayrak dalgalanır Antep kalesi üstünde
Alı kanımdaki al, akı alnımdaki ak
Bayraklar içinde en güzel bayrak
Düşüncem senden yanadır. *
biz "gaziantep" e gidiyoruz. destan yazan bir kentin çocuklarına!
kitap vb malzemelerinizi, il sorumlulularımıza lütfen teslim ediniz. artık son haftaya giriyoruz.
az kişi, az kitap olsa da güzeldi. hoştu. yorulduk mu yorulduk. ama değer kardeşlerimize. biber gazlarının ortasında kaldık saipsiz abim ile. asya avrupa, avrupa asya derken bir anda kendimizi beşiktaş iskelesinde bulduk. hani derler ya dünya yansa umrunda değil hepimiz öyleydik bugün. aradım saipsiz abimi dedim, abi bırak kitapları uzaklaş oradan. abim benim, almış kitapları oturmuş bir köşeye. yırtılmıştı poşet az buz yol değil hani. doldurduk koyulduk yola. üç beş kitapta olsa, okumalarına katkıda bulunduysak ne mutlu bize. onlar yeter ki okuyup bu ülke de iyi bir yerlere gelsinler. biz o kitapları sırtımızda da taşırız. poşetleri avuçlayıp nasır tutar belki ellerimiz. onlar yeter ki okusun. bir zamanlar inek sağan elleri, ot yolan elleri kalem tutsun. bir telefon ile yine toplarız kitapları.
zirve'ye gelen tüm yazarlara teşekkürler. sağ olun, var olun.
katılımın sadece uludağ sözlükle sınırlı kalmadığı zirvedir. malum konu çocuklar ve yardım olunca elimizden gelen her şeyi yapmak gerek.
katılımı ve kampanyanın duyurulmasını genişletmek adına şahsım tarafından itü sözlükte de bu kampanya hakkında duyuru verilmektedir.
siz de ne kadar fazla kişiye ve yardım malzemesine ulaşabilirseniz o kadar etkili olacaktır bu kampanya. "nasıl olacak o iş bacım?" diyenler içinse önerim şudur; yazdığınız veya okuduğunuz ne kadar sözlük, blog, site vs varsa, şahsınıza ait formspring sayfanız, tiwetter ınız, kendi blogunuz, facebookunuz, kendi siteniz vs vs vs her ne varsa ulaşabildiğiniz kadar kişiye ulaşın.
olmadı, yazmakla uğraşamam diyenler varsa, radyo yayını vs yapanlar da şarkı molalarında anonslarına sıkıştırıversin artık. *
gaziantepsporlu olcan adın'ın bile dolaylı olarak katıldığı zirve. inanmayan demeteren'e sorsun.
ayrıca, o kadar kuşbaşı, kebap, lahmacun yetmezmiş gibi yarın da mangal keyfinin dibine vurulacak. midelere zarar.
demeterenin zirve için tuttuğu özel kebapçı kadir abi, mangal keyfimizde bize eşlik etti, bikereindiroeli mangalı yakmak için ağaçtan kozalak toplayacakken itiraz ettim, dedim onu hiç bir ateş yakamaz deyü, grotesquee mangalı yakmakta da ustaymış, hemencecik yakıverdi tabi ki benim yardımlarım olmadan yapamazdı orası ayrı da neyse* o ara da demeteren önüne aldığı bulmacayı çözüyordu, yani kısacası içten, mide doyurucu, zeka geliştirici, çok ekşın bi zirve oldu.
ha bir de kadının biri bizim bu içtenliğimizi görünce az daha ölüyordu, inanmazsanız sorun yani.
moonlight sonata telefonda bana da dürüm yapın yollayın diyordu en son, tam o ara ben gözümü kapatmış, yemeklere dalıyordum o yüzden pek ilgilenemedim kusura bakmasın.
ayrıca zallın tuttuğu özel güvenlik elemanları da bizi takipteydi, farketmedim değil.
bu zirve için katkılarından dolayı kendisine de teşekkürü bir borç biliriz.
biz bu kadar eğlendik, ancak ulaştırdığımız kitaplarla binlerce öğrenci sevinecek, mutluluğumuzun asıl sebebi de buydu aslında.
bu zirveyi düzenleyip, bizleri böylesine eğlendiren, mutlu olmamıza sebep olan demeterene sonsuz teşekkür ediyoruz.
kitaplarımızı uygun yerlere ulaştıran öğretmen leman ablamıza, bize antepi gezdiren eğlendiren ve de güldüren kadir abiye'de teşekkür ediyoruz.
elbetteki, gönderdikleri kitaplarla bu kampanyamıza katılan duyarlı uludağ sözlük yazarlarını unutmamalı, keşke bir çoğunuz da orada olsaydı da bu güzel anlara tanıklık etseydi.. ama yine de canları sağolsun, düşünüp de bu kampanyaya destek vermeleri bile yetti. bilin ki ettiğiniz yardımlar bir bir yerine ulaştı.
bir sonraki yararlı zirvemizde görüşmek üzere.
ps: 052716 nickli yazarın nickini uydurup herhangi bir rakam karmaşası yapıp kaynatacaktım ayıp olmasın dedim, hani birisi ölüyor dediydim ya, aha bu arkadaş hemen acil müdahale uzmanı gibi koştu, yardım etti, ayrıca neşe kattı piknikte mutlu böcük misali güldü durdu hep gülsün efendim. zirve de başının etini yememişim gibi bir de otobüste beraber geldik, en son başıma belamısın dedi kovdu beni.. işin şakası bir yana, böyle bir zirvede aramızda olduğu için kendisine de teşekkür ederiz.
tüm hızı ile devam eden zirve...güzel dostların katılımı ile mangal sefasında eğlencenin dibine vuruldu. tek talihsiz olayımız ise boğulmasına ramak kalarak hepimizi korkutan bir kadın idi, ama bu duruma da uludağ sözlük yazarları koşarak kadını tekrar hayata döndürdü.
yarınki programımız ise köy okulumuzda çocuklarımızla buluşarak, onlara alınan ayakkabı-çanta başta olmak üzere kitap ve kırtasiyeleri ile buluşmalarını sağlamak.
mangalı göremedik ammaaaa bikerendikokasd * demeteren ve gorotukaka* gibi dostlar ile tanışmak onur vericiydi. göremediğim, tanışamadığım dostlardan ayrıca özür dilerim.*
eğer ki karantinamdan çıkabilirsem, yarın bıcırıklarla buluşmaya benimde katılacağım zirvedir.