kitapların pahalı oluşu

    28.
  1. milletin okumayıp koyun olarak yoluna devam etmesini isteyen dış mihrakların kumpas oyunudur.
    6 ...
  2. 98.
  3. pırlantadan almadıkları vergiyi kitaptan aldıkları içindir. çünkü pırlanta alandan değil, kitap okuyandan korkuyorlar.
    6 ...
  4. 52.
  5. Kütüphanelerin beleş oluşunu görmezden gelen durum.
    6 ...
  6. 1.
  7. dün yatağımdan kalkıp, elimi yüzümü yıkayıp, bir güzel kahvaltımı yaptıktan sonra sözlüğe girip her zaman ki gibi başlıkları okurken pazar günü evde oturan erkek ile ilgili yazılanları görünce içerledim. (bkz: pazar günü evde oturan erkek) yazılanların hiç birinin içine girmiyordum resmen kategori dışıydım. dayanamadım napsam diye düşünürken sözlükten bir arkadaşın okumam için önerdiği kitap aklıma geldi. o zaman çıkıp kitap alayım en azından bir kategori yaratmış olurum kendime diye düşündüm.

    ben bir hışımla evden çıktım cebimde 18 türk lirası ile kitapçıya gitmeye karar verdim. "internet üzerinden sipariş versene neden çıkıyorsun" diyenler olursa diye düşündüm sonra kredi kartı denilen hededen bende olmadığı için bunu yapamadım. "ee kapıda öde seçeneği var onu deneseydin" diyenlere de o da kitapçıya gittikten sonra aklıma geldi.

    neyse efendim konuya dönelim.

    kitapçıya girdim günaydın merasiminden sonra;
    -ben maxime chattam'ın kara büyü kitabını arıyorum da siz de var mı acaba?
    +bir saniye bekletecem sizi bakıp hemen geliyorum. evet varmış.
    -fiyatı nedir acaba?
    -24.5 türk lirası.

    şimdi cebimde 18 türk lirası olunca kendimle bir iç hesaplaşmaya girdim, çarptım, böldüm, çıkardım yok efendim denkleştiremiyorum. iç hesaplaşmam da bile parayı denkleştiremiyorum. ben bu kitabı nasıl alabilirim derken kitapçı o büyülü soruyu sordu;
    -alacak mısınız kitabı?
    +eee, peşin alımda indirim yapıyor musunuz?
    -maalesef yapamıyoruz, dedi. bunun bize gelişi bu be abi der gibi baktı.

    ama ben cebimdeki parayla alacam bu kitabı yetmese de alacağım diye iç geçiriyordum. ayrıca bu kitabı okumanın da yollarını arıyordum.
    +peki d&r'daki gibi her gün sizi ziyarete gelsem bi kaç sayfa okuyup gelsem hem size de arkadaş olurum. diye bir öneri sorunca kitapçı yine;
    -olmaz. diye klasik cevap verdi.

    abi param çıkışmıyor adama söyleyemiyorum da eksik kalıyor diye gurur var inceden ben tam umudumu kaybetmiş kapıdan dışarı çıkıyorken kafamın üstünde bir lamba yandı! hemen tekrar dönüp;
    +abi son bir önerim var size dinler misin?
    -söyle bakalım, dedi.
    +kiralık kitap olayı hakkında ne düşünüyorsunuz? diye sordum. adam önce bir afalladı
    -nasıl yani?
    +şöyle ki; ben bu almak istediğim kitabı sizden kiralıyayım 10 gün olur, 20 gün olur size belirli bir süre içinde okuyup bitirme süresi vereyim ve ben o süre içinde bu kitabı bitirip geleyim siz de benden makul bir ücret alırsınız.
    -hmm, peki bu makul ücreti nasıl belirleyeceğiz?
    adam da napsın ekmeğinin peşinde haklı bir yerde.
    +mesela 5 günlük kiralama için 1 ya da 2 tl alabilirsin. 5 ve 5 in katlarıyla çarparız.
    -5 güne 2 lira ise 10 güne 4 lira mı diyorsun yani.
    ben bunu duyunca hemen bir iç hesaplaşmaya girdim yine. çarptım, böldüm, topladım derken evet dedim. hatta deyip ekledim.
    +eğer süreyi geçirirsem geçikme faizi bile alabilirsin dedim. bu önerim onun çok çok hoşuna gitmiş olacak ki bana göz kırptı.

    neyse sağolsun abinin anlayışı sayesinde kitabı aldım. diyeceğim o ki gerçekten kitap fiyatları pahalı. tamam yazarın emeği, yayınevinin çabası, uğraşması var ama okumak istiyor işte insan. bu kiralık kitap önerisi de ilerde tutarsa eğer telif hakkı bana aittir ona göre.

    bu arada halime acıyıp kitap yollamak isteyen arkadaşlar muhakkak olacaktır. yollayın.
    8 ...
  8. 75.
  9. ne yazık ki doğrudur.

    kitaplığında korsan kitaba yer vermek istemeyen ve sürekli okuyan öğrenciler için son derece pahalılık içeriyor.
    özellikle bazı yayınevleri sanki bunu bilerek yapıyor. adamların 20 liranın altında kitapları yok. hele reşat nuri, halide edip, halid ziya, oğuz atay gibi yazarların kitaplarına bakınca çok rahat anlayacaksınız.

    biraz insaf, başka bir şey değil. nasıl alıyım ben onları.
    5 ...
  10. 19.
  11. saçmalıktır. insanların hem okuması istenip hemde o kadar pahalı tutmak saçmalıktır, ikiyüzlülüktür. tamam bir kısmımız belki bazı şeylerden vazgeçip o kitap parasını çıkartabilir ama bu ülkede o parayı çıkartamayacak insanlar var. biliyoruz. maddi durumu ayda 1 tane orjinal kitap almaya gücü olmayan insanlarla dolu. adam sofrasına et alamıyor ne kitabı? adam karın derdinde geçim derdinde kitap mı düşünür? biraz daha düşük olmalı ki kitaplarda bile vergi var. en azından bu devlet onu kaldırmalı. kaldırmalı ki insanlarlar okusun. nerde bizde o düşünce.
    4 ...
  12. 2.
  13. kitap okuyun okutturun kampanyası düzenliyorlar fakat ayda 4-5 kitap okuyan biri nasıl orjinal kitap alabilir sorusuna cevap veremiyorlar.korsana hayır kampanyaları düzenleniyor orjinal kitap fiyatları neden yüksek diye tartışmalar yapılmıyor.çözüm üretmeden orjinal kitap alın denmesi çok saçmadır.uygun fiyattan satarsınız herkes orjinal alır.
    (bkz: bu ne çelişki panpa)
    4 ...
  14. 29.
  15. 5.
  16. okumaya gönül vermiş insanlar, bir yolunu mutlaka bulur...

    (bkz: uludağ sözlük kitap kardeşliği projesi)
    4 ...
  17. 76.
  18. Okuyan insanın bile almakta zorlanacağı fiyattadır. Okuyan da okuyamayınca sonra vay efendim okuma oranı türkiyede niye düşük? E kitap alamıyoruz!!
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük