vucuduna ağaçtan korunaklar yapan atalarının, selülozla harmanlayıp üstüne de yazdıkları o yazılmış tarihleri sıkı sıkı en naif yerine tutarak kalkan yapan sen:
hiç utanmaz mısın? artık cansız bir nesne olan ağaçtan evrimleşmiş o kitaplarla yolda yürürken, herkesin gözü önünde, o güzel gögüslerine sıkı sıkı bastırarak sevişerek gitmeye. sahi utanmaz mısın sen? çocuğun olsa, o masum yavrucuk açlıktan cıyak cıyak bağırsa, sokak ortasında gögsüne bastırıp da emzirmez, utanırsın be!
o sevdiğini söylediğin, günde sınırsız sms'lerle yüklendiğin sevgilim dediğin erkek arkadaşına, onun seni elde etmek için yaptığı tüm çabalarını görmezden gelerek, önce masum bir öpücük sonra sana sımsıkı sarılma isteğini neden ürpererek "bak hava da kuş var" tavrıyla geri çekersin, ha?
-ama aibraaa o tehlikeli olur kolumu verirsem götümü kaptırırım. hem sarılırsam sonra zevk suyumu bile çıkarır. kırar belimi ayı valla.
ya bırak ya. git kitaplarına sarıl, ya da odanda geceleyin orana burana sürtüğün o masum ayıcığına!
muhtemelen bir sirkte çalışan kız'dır! hatta kız değil, kadındır lan bu! çünkü göğsunde kitapları tutarak, masumiyeti muhafaza edip yürüyen, e aynı zamanda da sevişen bir kız.. Bu noktaya gelebilmek için çok çalışma yapmıştır çook!