kitaplar, öteki dünyada ödüllendirilme beklentisine dayanan
dinsel ahlakla yetinmeyerek daha insani derinliklerin
peşine düşenler için dünya bilgisini edinme ve
hayal etme kapasitesini zorlama araçlarıdır.
ya da sıkılanlar için basit vakit öldürücülerdir. *
iki alışveriş, (dostluk ve aşk) raslantılara ve başkalarına bağlıdır; biri
aramakla bulunmaz kolay kolay, öteki yaşla solar gider. Onun için
yaşamımı doldurup doyuramazdı onlar. Üçüncü alışveriş, kitaplarla
kurduğumuz ilişkidir ki daha sağlam ve daha çok bizimdir. Ötekilerin
başka üstünlükleri vardır, ama bu üçüncüsü daha sürekli ve daha
kolayca yararlıdır.
Ömür boyu yanı başımda, her yerde elimin altındadır. Kitaplar
yaşlılığımda ve yalnızlığımda avuturlar beni. Sıkıntılı bir avareliğin
baskısından kurtarır, hoşlanmadığım kişilerin havasından dilediğim
zaman ayırıverirler beni.
Fazla ağır basmadıkları, gücümü aşmadıkları zaman acılarımı
törpülerler. Rahatımı kaçıran bir saplantıyı başımdan atmak için
kitaplara başvurmaktan iyisi yoktur, hemen beni kendilerine çeker,
içimdekinden uzaklaştırırlar. Öyleyken, onları yalnız daha gerçek,
daha canlı, daha doğal rahatlıklar bulamadığım zaman aramama hiç de
kızmaz, her zaman aynı yüzle karşılarlar beni.
Atını yularından tutup ardından çekene yürümek kolay gelir, derler.
Bizim Jacques, Napoli ve Sicilya kralı, o genç, güzel, gürbüz adam,
sedyeyle taşıtırmış kendini uzun yollarda, başı fukara işi bir yastığa
dayalı, boz kumaştan bir giysi ve takkeyle; ama şahane bir alay
gelirmiş ardından: Tahtırevanlar, yularından çekilen türlü türlü binek
atları, rütbeli cübbeli kodamanlar, görevliler: Bu ne perhiz, bu ne turşu
dedirtecek gibi. iyileşmek elinde olan bir hastaya acınmaz. Pek doğru
olan bu atasözünü ben denemiş ve kullanmış olarak, kitaplardan
gördüğüm yarar için söyleyebilirim. Gerçekten ben kitapları, kitap
nedir bilmeyenlerden fazla kullanmam diyebilirim. Cimriler nasıl
günün birinde kullanacağım diye hiç dokunmazlarsa definelerine, ben
de öyle saklarım kitaplarımı. Ruhum onların benim olmasıyla doyar,
yetinir. Savaşta, barışta, kitapsız yola çıktığımız olamaz; yine de hiç
kitap açmadığım günler, aylar olur. Biraz sonra, yarın, canım istediği
zaman okurum derim. Zaman yürür gider beni dertlendirmeden; çünkü
kitaplarımın dilediğim zaman bana sevinç verecekleri, yaşamama
destek olacakları düşüncesi anlatabileceğimden daha büyük bir
rahatlık verir bana. insan yaşamı denen bu yolculukta benim
bulduğum en iyi nevale kitaplardır ve ondan yoksun anlayışta
insanlara çok acırım.
insanı radikal olmaktan sıyıran ütopyaya uçuran istedigin kişi olmaya olanak tanıyan dunyanın gürültüsünden kurtulman ve her insanın yapması gereken bir eylemdir okumak. maalesef karakutuya baglanınca; kıtaplar raflara kaldırılıyor tum sosyallıgımız bitiyor.
Bizim karşılaştığımız ruhsal, toplumsal, ahlaksal bir sürü sorunla daha önce karşılaşmış ve bu sorunları, olayları, cevapları yazıya dökmüş kişiler tarafından oluşturulan eğiten, acı dindiren en iyi dostlardır.
Kitaplara iman farzdır: Allah Teala Hazretleri Peygamberlerinden bazılarına bir çok hakayık ve ahkamı bildiren bir takım ibare ve lafızlar indirmiştir ki; bunlara kitab denir. Büyük kitablar dörttür. Bunlardan Tevrat Hz. Musa (Aleyhisselam)'a, Zebur Hz. Davud (Aleyhisselam) 'a, incil Hz. isa (Aleyhisselam)'a Kur'an-ı Kerim'de Peygamberimiz Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e indirilmiştir. Mezkur dört kitapdan başka muhtelif peygamberlere 100 aded suhuf indirilmiştir. işte bu k-sapların Allah tarafından indirilmiş birer hak kitap olduğuna inanmak her mü'mine farzdır. Ancak Kur'an-ı Kerim inmekle her birinin hükmü kalkmıştır. Zaten Kur'an-ı Kerim 'den evvelki kitapların bu gün asılları bile kalmamıştır. Bu gün gerek Musevilerin gerekse Hiris-tiyanların ellerindeki Tevrat ve incil 'ler birer tarih mecmuası durumundadırlar.
Herkes gayet güzel açıklamış. Kitapları bu kadar seven insanların olması hoş. Joseph Brodsky'inde dediği gibi " Kitapları yakmaktan daha büyük bir suç varsa o da onları okumamaktır." Bende günün tavsiyesini paylaşayım.. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1747665/+
Keşke maddi olarak hiçbir şey yapmadan gelir elde etsem ve tüm vaktimi okumaya ve görmeye ayırsam.
Kitapların içinde boğulmak kimselerle muhatap olmak istemiyorum.