Şiir kitapları, klasikler, romanlar muntazam nesnelerdir.
Hepsi benim bebeklerim! Candir, hayattir.. Kitap okumayan insanin görüşü dardir, hayata her açıdan bakamaz. Kitap okumayan insan mutlu bile olamaz yahu..
Bazılarını okuyamayacak kadar kısa bir ömre sahip olduğum için, bazılarını ise boş yere okuduğum için kahrettiğim, yalnızlık denilen melun hastalığı benden uzak tutan ayrıca hiçbir insanın yaşatamayacağı zaman ve mekanları bana yaşatan bazen içini incelerken gözlerimi yaşartan eşsiz dostlardır onlar. Saygı duyunuz!
insanın bir kütüphanesinin olması güzel bir şey. Değişken ruh halinize uygun kitapların bir ecza deposu misali her an elinizin altında olması en başta gelen güzelliklerden birisi belki de. insan bazen ağır bir felsefe kitabı bazen bir hikâye kitabı bazen de kendini silkeleyecek bir tasavvuf kitabı okumak ister. insanın ruh hali çok değişken olduğu için kitap sayısının ve çeşitliliğinin fazla olması ruhu en yüksek derecede tatmin için çok önemli. Yoksa aradığınızı bulamadığınızda aranıza bir soğukluğun girip kitaplarla bir küskünlük yaşamanız tehlikesi bile var hafizanalllah.
Bazen de şöyle kitaplığın karşısına kurulup sadece seyretmek ister içerisi çeşit çiçeklerle dolu bir bahçeyi temaşa eder gibi. Sadece kitaplara dokunmak ister kimi zaman, hiç kapağını bile açmadan, bir bebeği okşar gibi okşamak ister. Ara ara da genel bir temizlik yapıp candan dostlarının tozunu almak bile külfet değil keyifli bir yorgunluk haline gelir. Her hâlükârda kütüphanenize girdiğinizde sanki bu dünyada değil de başka bir âlemde, kendi cennetinizde yaşıyormuşsunuz gibi mutlu olur ve kimsenin gelip sizin rahatınızı kaçırmasını istemezsiniz.
Yatmaya gitmeden evvel şöyle hal hatır maksatlı kitaplara başvurup, bir çikolata tadımlığı birine göz atarak misafirliğimi saatlerce uzattığım çok olmuştur. En güzel elbiselerini giymiş süslenmiş püslenmiş bir şekilde sizi kapıda bekleyen can dostlarınızı bir türlü kıramazsınız. Kapağını açtığınız kitap sizi bir kara delik gibi içine çeker ve yutar. Kitabın tozu, büyüleyici bir efsuna dönüşür ve sizi kendinizden alıp çok uzaklara götür. Sırtınız veya bacağınız ağrımasa kafanızı kaldırıp onca saatin nasıl geçtiğini hiç anlamazsınız.
Sahip olduğunuz eşyalardan sadece kitaplar sizin için bir rahatlıktır. Onun haricinde her eşya, her mal size sadece külfettir ve ruhunuzun engin âlemlerle olan bağını zayıflatır. Yukarıya bir iple bağlı olduğunuzu düşünün. Her eşya ipi gerginleştirecek ve aşağı doğru bir baskı unsuru oluşturacaktır. ipten tutunup yukarılara gitme şansınız her bir mal ile daha bir zorlaşacaktır. Buna karşılık yükleri atıp hafifledikçe yükseliş imkânınız artacaktır. Bunun tek istisnası kitaplardır. Aldığınız her bir kitap sizin yukarıya gidişinizi hızlandıracak potansiyel bir enerjiye sahiptir. Bunu okuduğunuzda ise bu potansiyeli kinetiğe çevirirsiniz. Nihayetinde kitapların ve okumaların sayısı ile yukarıya çıkış hızı arasındaki bu doğru orantı paha biçilmez bir nimettir aslında insan için. Bu nimetin kıymetinin ne derece anlaşıldığı, kişi başına düşen kitap ve okuma rakamlarına bakıldığında anlaşılmaktadır maalesef.
çok güzel şey. okuması ayrı başarı, seçmesi başka bir zevk. içi bilgi dolu, ön kapağı şahane tasarlanmış, arka kapağına içeriğinden bahseden küçücük bir öpücük kondurulmuş muhteşem örnekleri var. her şeyi tamam, hazır, bitmiş ve güzel olmuş örneklerini görüyorum durmadan. almamak için zor tutuyorum kendimi, param olmuyor bazen.
şu kadar güzelliğin üzerine yakıştıramadığım tek şey fiyat etiketi. yarrak gibi yapıştırmışlar güzelim tasarımın üzerine. bazen diyorum hiç olmasa keşke ama yok tabi öyle bir şey.
alem içinde alem. türk kültüründe kitaba değer verilmediğini düşünenler, tarihimizi araştırsın bir zahmet. osmanlıca kaynakları okumaya ömrünüz yetmez, hepsinden ayrı bir nefaset ve ilim akar. ama türkçe matbuatın en önemli öğesi, yaşama sanatı ve tevazuya vurgu yapmasıdır.