bir türlü düzenli okuyamadığım şey. bir gün okuyorum, hadi diyelim bir gün daha okuyorum ardı ardına fakat üçüncü gün olmuyor. keşke düzenli okuyabilsem dediğim.
insan zihnindeki düşüncelerin yazılara dökülerek kağıtlarda toplanmış hâlidir. kitaplardaki tüm yazılar bir insan beyninin düşünmesi sonucunda meydana gelmiştir. bazı kişiler kitap okuyarak zeki ve bilgili olunacağını sanıyor, lakin öyle olmuyor. bir kişiyi zeki ve bilgili yapan düşünmesi ve öğrendiklerinin aklında yer etmesidir. bir insanın zeki ve bilgili olması da kitap okumasından anlaşılmaz ve kitap okuma etkinliğinden bu sonuca varılamaz. bir kişi kitapta yazılanları okur ama okuduklarının üzerine düşünmez ise o kitaptan kişi kendine fayda sağlamaz. bir diğer kişi de kitapta yazılanları okur ve okuduklarının üzerine düşünüp düşündüklerini bir sonuca vardırıp aklında yer edinirse o kitaptan kişi kendine fayda sağlar. bu durumda her kitap okuyan zeki ve bilgili olmuyor, kişiden kişiye değişebiliyor.
geçeyim bir diğer konuya. bu sadece kitapla ilgili değil. herhangibir şey hakkında yorum yaparken "bu güzel, bunu beğendim, bu süper, bu iyi" vb. tanımlamalar yaparken neden güzel, iyi olduğunu açıklayabilmelisiniz de. "bu kitap güzel" diyorsan neden güzel olduğunu açıklayabilmelisin.
ve ayrıca kitap yazıların kağıtlara basılmış hâlidir. o yazılar bilgisayarda, tablette, cep telefonlarında da olabilir. (bkz: kitap/#26679230)
ve son paragrafımı ise şu sözlerle bitiyorum: kitaplardaki yazılar (düşünceler de diyebiliriz), bir insan beyninden çıkmadır. sadece kitaplar değil, etrafımızdaki hemen her şey (araba, bilgisayar, bisiklet, kanunlar, kurallar...). sen bir kitabı alıp okuyarak bir insanın düşündüklerini bilmiş oluyorsun. o insan kitap yazabiliyorsa ya da şöyle ifade edeyim bildiklerini, kendi zihnindeki dünyasını yazı hâlinde sunabiliyorsa düşünce üretebiliyor demektir. sözün özü seni sen yapacak zeki yapacak ya da hayatını değiştirecek olan kitap okumak değil düşünmektir. çünkü kitaptaki yazılanlar başkasına ait, senin düşüncelerin değil onlar. (he yazılanlar üzerinde düşünüyorsan kendi düşüncelerini oluşturabilirsin) yani kitap okumak insanı ayrıcalıklı kılmıyor ama düşünmek kılıyor. bunu yazmamın sebebi ise kitaba olan bakış açışı. bu yazdıklarımda eleştirdiğim kitap okumak değil, kitaba olan bakış açısıydı. marifet okumaktan çok düşünmekte yani.
zaman zaman aylık 100tl harcama yaptığım eserlerdir. bazen de eski kitapları bazı arkadaşlara veririm bazen de eskileri verip kitapçıda değiştirir başka kitap ile takas ederim.
şu zamana kadar 500 ün üzerinde kitabım evimdedir.
Salak salak klişe : en iyi dost felan yazmayacağım. Kitabın ne anlama geldiğini yazacak değilim ; mamafih şunu söyleyebilirim ki: kitap okumak size geniş bir akıl, yoğun bir hissiyat,derin bir düşünme gücü sağlar.
"kitap zekayı kibarlaştırır." derdi annem. şimdi görüyorum kitap okuyanlarla kitap okumayanların arasındaki sarı fosforlu kalemle çizilmiş, üç kez üzerinden geçilmiş çizgiyi. annem haklıymış, her zaman olduğu gibi.