kitap yazacakların ihtiyaç duyacağı ve mutlaka göz atmaları gerekendir. bu konuda bilgi sahibi olanlar bu başlığın altına döktüreceklerdir * yeni eserlerin verilmesi yolundaki ilk adım niteliğindedir.
yazarlık emek işidir bunu söylemek gerekir. emek vermeyince ekmek yenilmez. şunuda unutmamak gerekir ki, yazarım,kitablarım var diyen onlarca insan tanıdım. tüm o tanıdıklarımın kitabları bizim mahalledeki kuru yemişçide kese kağıdı olarak kullanılıyor. içten gelen bir duygu değilse yazmak okumak en iyisi. (bkz: Bir yazar)
kitap yazmaya karar vermiş biriysen, kitap yazma potansiyeli taşımayan insanlardan ziyade kaliteli ürünler vermiş yazarların önerileni dikkate al. bura gibi yerleri de boşla demiyorum, hobi olarak yine bir bak!
Yazdıklarınızı, bir başkası yazmış gibi okuyacak bakışı kazanacak kadar demlendirip bir süre sonra okuyun. Ayıya bile kendi yavrusu güzel gelirmiş çünkü.
sanıldığı kadar kolay iş değildir. ilk zamanlar gece, gündüz, uyku arasında cümle kurarsınız. yatakta sağdan sola dönerken" dağların eteklerine yayılmış çiçeklerin kokusunu aldı önce, batan güneşin kızıla boyadığı tepelerden gelen rüzgar yüzünü okşayınca gülümsedi" gibi. sonra geçiyor neyse ki. ve ilk yazdıklarınıza dönüp baktığınızda beğenmezsiniz. yılmayın devam edin, geriye dönüp okuduğunuzda beğendiğiniz günlerde gelecek. ama o beğenmediklerinizi silin. sonradan düzeltilmesi çetrefilli, zor iş. hadi bakalım... kolay gelsin.
Bildiğiniz konularda yazın. Öğretmenseniz okul, öğrenci odaklı, doktorsanız hastaneler hakkında bir şeyler yazın. Kalkıp artistik çekeceğim, heyecan yapacağım diye kuzey kutbundaki maceraları veya entellektüel olacağım diye haberiniz olmayan düşünce akımlarını savunan kahramanları işlemeye kalkmayın ortaya kıçıyla gülünecek şeyler çıkar.
Her şeyi kelimelerle anlatmayın, "gösterin", bazı şeyler bırakın okuyucu kendi zihninde canlandırsın. Gestalt teorisini unutmayın. Bir göz yazarsanız ikinci gözü olduğunu okuyucu anında canlandıracaktır, ikinci gözü de aynı renkti diye saçmalamayın.
Ayrıca Stephen King'in On Writing/ Yazma Sanatı adlı kitabını okuyun. Adam ne de olsa "Kral".*
"ben zaten edebiyatci oldugumu iddia etmiyorum ki" ayagina yatip populer kultur tabanli ozensiz ve gecici bir kitap cikarin (ki parayi basmaniz yeterli), coluk cocuk da yeralti edebiyati ayagina sizi zengin etsin. En kolayi bu. He bir de twitter gecmisiniz olsun ve twitlerinizde mutlaka "kezban" kelimesi gecsin. Artik siz de "zaten edebiyatci oldugunu iddia etmeyen" eglenceli yazarsiniz.
Safınızı belirleyin ilk önce. Sözgelimi yeraltı edebiyatçısiyim diyorsanız, aykırı yazacaksanız bu edebiyat geleneğinin ilkelerini, öncülerini bilmelisiniz. Bir de beğenilme kaygınız olmasın. Kendinizi yazın dünyasına hazır hissedene kadar fanzin devam edin.
kadın erkek ilişkilerinizi yazın. biraz da argo kullanın. hee bi de adınızı gizlemeyi unutmayın. takma adınız pikaçu, çilekrazzi, beyniniyemişadam gibi mantık dışı şeyler olsun. ve bütün sosyal ağları kullanın.
korkakların ettiği geçersiz lafları ciddiye almayın. ne malum 300 yıl sonra bir victor hugo gibi değer görmeyeceğiniz ? yazın efendim.. içinizden geldiği gibi.