kurtulması zor hastalık. kitapÇının önünden geÇerken garip bir his seni iÇeri girmeye zorlar ya da o kitapların gizemi seni kendine Çeker. kitap alma gibi bir niyetin yoktur aslında. zaten ev okunmayı bekleyen kitaplarla doludur. girersin, önce şöyle bir kabasından bakarsın. sonra kategorilere ayrılmış kitaplıkları tek tek incelemeye başlarsın. daha ilk reyonda dikkatini Çekmeyi başarabilmiş bir kitabı alırsın eline ve arka yüzü ile giriş kısmını okuyarak fikir edinmeye Çalışırsın. bu kesmez ama. sözlük ortamına girip, kitapla ilgili yapılmış olan yorumları incelersin. hoşuna gittiyse alırsın yanına ve bir sonraki kitaplığa geÇersin. aynı durum burada da geÇerli olacaktır ve mağazadan Çıktığında elindeki poşette en az beş kitap ve kitap ayracı, kalem gibi öbür ıvır zıvırlar olacaktır.
o hastalık farklı bir şeydir ya ne o onu al bunu al
arkadaş kalite takılın biraz. okuduğunuz kitaplara yazarlara dikkat edin ama bu demek olmuyor siyasi görüşü sana uymayanın kitaplarını okuma, uyanın kitaplarını oku.
hepsini okuyun, okuyun ama kaliteli okuyun.
değişik bir hastalıktır.
kesinlikle kapıldığım hastalık. okumadığım kitaplar olmasına rağmen, "olsun bunu da alayım hazır bulmuşken" diyip alıyorum. sakinleşilen bir anda da hepsini okumanın keyfi süper. *
En sevdiğim aliskanliklarimdan biri. Okunmamis onca kitap varken bir diğeri daha ve bir diğeri. Aşk gibi asla doyamiyosun. Ve sonra günlerce kitaplarin içinde boğulmak bir harika oluyor. Mutluluk.
kitap kurtlarının içine düşmüş bulundukları kurtulması zor bir spordur. eğer paraları yok ise ellerine aldıkları 300 sayfalık bir
kitabın 50 sayfasını hemen oracıkta bi bakıcam diyerek okurlar. eski kitapçılar bu hastalığın farkındadırlar ve kitap satın alma
hastalarının sırtından geçinmektedirler.
Kitaplarda yaşayan insanların hastalıgıdır. Eve gelirsiniz ve aldıgınız kitapları özenle yavaş yavaş kitaplıgınıza koyarsınız. işte o an hayatın en güzel anıdır.