kitabın kötü bir çevirisi olduğunu gösterir.
akademik yayınlarda çokça rastlanır bu tür kitaplara. çevirmen, türkçe karşılığı olan kelimeleri bile kendince türkçeleştirdiğinden saçma sapan kelimeler türer.
Kapasiteyle alakası olmayan bir durumdur. Ya kitabı okurken bir noktada aklı kalmıştır ya da kitaptan esinlenerek bambaşka alemlere dalmıştır. Kendine gelip devam etmesi muhtemeldir.
benimdir. stalin-hitler, uçan spagetti canavarının kutsal kitabı, mülksüzler, uçurtma avcısı, bin muhteşem güneş, ve dağlar yankılandı, nam-ı diğer che, seri katiller, tesla'nın kutusu, empati, olasılıksız, düşünce çetesi, vahşetin çağrısı, sineklerin tanrısı, muhteşem gatsby, otomatik portakal, neden yazıyorum, balinanın karnında, katalonya'ya selam, hayvan çiftliği, 1984, paris ve londra'da beş parasız, boğulmamak için, aspidistra, burma günleri, zorba, yabancı, sisifos söyleni, f, satranç, fareler ve insanlar, küba'dan teleks, kubbenin altında ve açlık oyunlarını okumama rağmen hiç bir sik anlamadım. mal galiba ben bir de o kadar para verdim onlara.
insanların belli bir kapasitesi vardır. Bunun üzerine çıktığında anlayamazsın. Kapasitenin fazla altındaysa da sıkılırsın. En iyi yapacağın şey şu an kendi düzeyinde kitaplar okuyup kendini geliştirmeye başla. Bir anda ben kitap okuyacağım deyip de ilk eline aldığın kitap dostoyevski vs. olursa elbette anlayamazsın. Zamanla ve çokca okuyarak anlayabilirsin ancak.
Iğrenç bir çevirisi varsa evet bende zorlananlardanım. Birde rus edebiyatının isimlerinden dolayı karmaşa yaşanıyor ama belli bir sayfadan sonra akıcı okunuyor.
Kitap okuma alışkanlığını çocukluktan kazanmamış olmaktan da kaynaklanabilecek durum. Ortaokul bile geç diye düşünüyorum. Okumayı öğrendiğin an yavaş yavaş başlayacaksın.