kitap okuyorum fazlaligini hissediyorum

entry2 galeri0
    ?.
  1. galiba ilk kitap sevgisini ilkokul başında almıştım. küçük şehrin sakin kütüphanesini ziyaret eder olmuştum. ortaokuldaysa kitap sevgim tavan yapmıştı. hayatın can sıkıcılığından kurtulup kendime bir düş dünyası kurmuştum. bu böylece devam etti ve gitti. şimdi normal bir türk ailesine göre çok sağlam bir kitaplığım var.

    odama her giren soruveriyor: "sen şimdi bu kitapların hepsini okudun mu?" bu soruya büyük bir özgüvenle "evet" diyemiyorum. hep korkarak, geri adımlar atarak... çünkü içlerinden söyledikleri şey belli "vay mal vay, ulan ders çalışmamış bunları okumuş bi halta yarar gibi!"

    sevgili edinmek güç iş, okuduğunuz gibi bir d yazarsanız... entel oluyorsunuz, ki insanların gözünde onlar komik olmayan, sevimsiz, ciddi, bi acayip yaratıklar gibi oluyor. bir kumsal kenarında "akdeniz akşamları" söyleyemiyorsanız, gitar çalamıyorsanız, romantik kelimeler söyleyemiyorsanız yüzüne karşı; kitap yazmışsınız, ödül almışsınız ne fark eder? "ne güzel, kitabın yayınlandı demek... sonra görüşürüz..." bitti, gitti işte.

    en önemlisi kitap okudukça fazlasıyla düşünmeye başlıyor insan, fazlasıyla düşlemeye başlıyor. zihinde bir düş yelkenini şişiriyor düşünceler. alıp başını türlü yerlere gidiyor beyin. o kadar dolu oluyor ve dünyanın gidişatının o kadar farkına varıyor ki... "çok düşüncelisin" sözünü duyuyor daima.

    ama ben düşüncesiz olmak istiyorum. dertsiz, tasasız olayım ha, ne var! stresten saçım erken ağarmasın ya da dökülmesin, bir sürü hastalıkla uğraşmayayım. gamsız hayat yaşayayım ben de bir manken edasında.

    fazla düşünceli kılıyor kitap insanı. ve okudukça bu fazlalığı hissediyorum. bırakabilir miyim, hayır: ben müptelası olmuşum bir kere!

    ama öneririm başlamayanlar eksikliğini hissetmesin. amerikan toplumu gibi olsunlar. ülkelerinden bi'haber, haber bülteni izlemeyen, aptal programlara tav olan, sadece "10 adımda bilmemne" kitapları okuyan biri olun.
    0 ...
  2. ?.
© 2025 uludağ sözlük