gibi insanları bütün dünya halen daha ciddiye almaktadır.
bu arada roman okumak mallık diildir, mesela savaş ve barış okursan, napolyon´un 1812 rusya seferini bir tarihçi kadar bilirsin, sefiller i okursan napolyon´un waterloo´da nasıl bozguna uğradığına direkt birinci dereceden şahit olmuş adamların işin içine biraz da hayali kahramanlar katarak yazdıkları gayet de detaylı bir tarihsel raporu okumuş olursun.
dostoyevski, işin filozofik yönüne eğilir, emile zola, avrupanın o zamanki erkeklerinin kadınları "zikilecek eşya" olarak görmelerini, ve kadınların bunun altında ne acılar çektiklerini anlatır.
teksas tommiks bile okusan ontario gölünün etrafında hangi kızılderili kabileleri yaşamış, nerelerin isimleri neymiş, onu öğrenirsin. jackie collins´in erotik içerikli romanlarını okursan, amerikan finans sistemleriyle ilgili derin bilgiler edinirsin, kadın 550 sayfa düzüşme yazmaz yani...
haaa esas mallık bu şeyleri okurken yan konu olarak verilen bu bilgilere dikkat etmemektir.