Tam emin değilim, ama belkide kitap okuma hevesinizi geri getirmek için uygun bir ortama geçmelisiniz. Kimine göre yağmurlu havada kitap okumak çok güzeldir; kimine göre kitap mağazaları veya kütüphane gibi ortamlarda kitap okumak daha fazla zevk verir. Belki bende bir ara daha iyi bir ortama geçip, yarıda bıraktığım kitapları okumayı denerim.
Disleksiye, sıkılmaya, göz bozukluğuna sığınılmaması gereken.
Edebi mi, ebedi mi yazıyor diye durup uzun uzun düşünen ben, sadece isteğimle yerimden kalkmadan kitap bitiririm. Başkası bir dakikada okuyorsa sen on dakikada oku. Yeter ki inancını yitirme.
Asla disleksiyim deme. Kafanda sil.
Yürekten isteniyor ve dert ediliyorsa, geçici bir süreçtir.
Zaman Zaman hissedilmesi doğal olup, uzaklaşılsa da, çok ara vermemeye, hafif ve kolay okunabilir kitap okuyarak, isteği rölantide tutmak, işe yarar bir tutumdur.
Geçecek merak etmeyin.
Pembe edebiyat değilde, tarihi ve ideoloji ne bulursam okuyorum en son 'milton w. Meyer- japonya tarihi' adlı kitabı okuyordum bitirmedim bitince editlerim.
Ben zamanında çok kitap okudum ve sanırım kitap okuma kontenjanımı doldurdum. Şimdilerde en son ne zaman kitap aldım onu da hatırlamıyorum. Eskiden yani doksanlarda internet yoktu ve bir şey merak edince mecbur konuyla ilgili kitap alıyordum ama artık internetten okuyorum.
kitap okumak obsesif kompulsif bünyemi zorladığındandır. çünkü bir kelimeyi ya da cümleyi acayip iyi anladığımdan emin olana kadar defalarca okuyup kafamda bir de ingilizcesini düşünüp sonra onu tekrar türkçeye çevirip anlam bakımından inceleyip analiz sentez bilmemne ettikten sonra diğer cümleye geçebiliyorum. zaten nerede kaldığımı unutuyorum o dalgınlıkla. kitap okuyamadığım için vicdan azabı çekiyorum resmen.
2. Sayfada uyuyup kaldığımdan dolayı okuyamıyorum sözlük, siyah kan gibi aşırı sürükleyici bir roman değilse sızıp kalıyorum, okuduğumdan da bişey anlamadığım için hep aynı sayfayı okumak zorunda kalıyorum.
sabahin 6´sinda baslayan günün yogunlugunun, aksamin gec saatlerinde yavas yavas sükunete dönüsmesi sonucu, beden üzereni cöken yorgunlukla yataga girildiginde ele alinan kitabin acilan sayfasindaki ilk paragrafindaki ilk cümleyi daha bitiremeden uykuya dalma sonucu gerceklesen durum.
çöpü bile okuyan bir okurdan, alındıktan sonra ya hiç açılmamış, ya da birkaç sayfa okunup bırakılmış 150'nin üstünde kitabı olan bir 'okumayan adam'a dönüşme hali.
en heyecan verici bilim kitaplarını, mizahın ve ironinin ustalarını, modern kapitalizmin öğütemediği, hayata farklı yerlerden tututan asi yazarların kışkırtıcı eserlerini, nefes kesen polisiye romanları denedim; hatta kendi arkadaşlarımın kitaplarını aldım ki zihinlerinin benim daha önce fark etmediğim gizli delhizlerinin anahtarlarını bulabilirim diye, yine de çoğu okunmamış olarak bekliyor.
akşam yorgunluğu, hafta sonu uyuşukluğu, başka programlar, internette sonsuz bilgi ve malzeme derinliğinde kaybolmak... bir sürü gerekçesi var bunun.
Kazandığımız para sadece ot gibi yaşamamıza yettiği için haftada bir kitap bile alamaz olduk.
Buna fırsat bulanlar da istediği vakti bulamıyor böyle bir kısır döngü.
Sınavlar kitaplarla arama duvar ördü sanki. kütüphane ve kitapçıya gidersem sınava engel olursa diye düşünüyorum. şu sınavlar bitse de kurtulsam ve kitaplarıma tekrar geri dönsem. yetkililere sesleniyorum. çok sayın yetkililer şu sınavları kaldırın artık.
yıllardır kitap okuyorum şimdiye kadar okuduğum kitap sayısını hatırlayamıyorum. ama artık kitap okuyunca beynim yoruluyor çok sevdiğim halde okuyamıyorum kitaplar işime mani olmaya başladı. psikolojimi bozmaya başladı artık bu yüzden çok istesem de kitaplardan uzak duruyorum. bundan suçluluk duyuyorum. ama yapmam gereken bir iş var ve buna dikkat etmem lazım.