sanattır. kitap ve müzik birbirini tamamlar, kitabın türüne göre müzik seçilmelidir. bir polisiye okurken beethoven' in yıldırım senfonisi tarzı klasik müzik parçaları yer almalıdır örneğin, amaç polisiyenin derinden gelen gerilimine müziğin ayak uydurmasıdır. çok satan popüler dizi uyarlamaları okunurken dizide yer alan şarkılar kulağa gelmelidir. maceralar anlatan kitaplarda uzun şarkılar dinlenmeli, mümkünse finali çarpıcı olmalıdır. en büyük zevk ise kitap okurken dinlemek için bir liste oluşturmaktır, her kitaba uygun şarkıları aynı potada eritmektir.
Johann Sebastian BACH, Ludwig van BEETHOVEN, Wolfgang Amadeus MOZART, Antonio vivaldi, Peter Ilyich TSCHAIKOVSKY, Johannes BRAHMS, Fryderyk CHOPIN, Anton DVORAK, Georg Friedrich HÄNDEL, Franz Joseph HAYDN, Sergei RACHMANINOFF dinliyorsan başka, izzet altınmeşe dinliyorsan başka...
müzisyenlerin yapmakta zorlanabileceği bir çift eylemdir.
zira müzik dinlerken yiyip içemeyen, konuşamayan, tuvalet ihtiyacını gideremeyen ve hatta yürüyemeyen insanlar tanıdım.
bazıları ise ancak adımlarının, müziğin ritmiyle uyumlu olması şartıyla yürüyebiliyorlardı.
daha önce bilmediğiniz veya çok fazla dinlemediğiniz müzikleri tercih etmelisiniz. yoksa insan çok sevdiği, hastası olduğu müzikleri dinlerken, içinden melodiyi mırıldanırken buluyor kendini. sonra bir bakıyor; aa, elinde kitap var!
Kitabı alabildiğine sessizliğe bürünüp okuyacaksın ki kitaba konu olan olay ve şahsiyetlerin fondaki şarkı sözleriyle ya da direk şarkıcıyla olan ayrımını yapasın. Hayır kardeşim beethoven, raskolnikov' la st. petersburg' da iş üstünde yakalarsan aydığında şaşırma..
kapat dostum o müziği, kitap okuyorum rahatsız oldum..
kitapla müziği uydurmayı becermek durumunda sanat olabilecek eylemdir, zaten bunu uydurmayı başarabilmek başlı başına bir sanattır. suç ve ceza'yı okurken ajdar dinliyordum mesela, olur mu öyle?
kitap okurken, klasik müzik ustaları; bach,handel ya da telemann gibi barok müzik bestekarlarının dakikada 50 ila 80 vuruşluk eserlerini dinlemeleri öğrencilerin beyinlerini alfa dalga düzeyinde tutarak kelime öğrenmeyi, ezberlemeyi ya da okumayı hızlandırıyormuş.
kitap okumak ve müzik dinlemek insanın huzura kavuştuğu andır. yukarda, okuma ile hiç alakası olmadığı anlaşılan kişilerin metinlerini de okuyarak onlar hakkında bir bilgiye sahip oldum. yazısında yatak odası muhabbetinin özel olduğunu yazarken, yatak odasındaki olabilecekleri de dolaylı olarak anlatıyor. bu tutarsızlık da yazarımızın yalnız yazar olduğunu okur olmadığının göstergesidir.
kitap ile müzik birbiriyle tutarlı olursa gerçek huzura kavuşup ruh dinlenmesi sağlanabilir. örneğin suskunlar gibi bir kitap mercan dede şarkıyla uygun düşmektedir. klasikler, psikoloji ve felsefe kitapları için ise bach, vivaldi gibi klasik müzik eserleri tercih edilirse kitaplar sadece okunmaz yaşanır.
evde tek başına kalmışsın, almışsın kitabını eline, koymuşsın nescafe'ni yanına, açmışsın çok kısık seste bir klasik müzik... var mı daha büyük zevk? daha büyük eğlence?
yolda, bayırda, çayırda, barda, okulda, mahpusta* kulaklıkları takıp uçuşa geçiren eylem. insanların abuk subuk muhabbetlerinden yalıtması da cabası. püf noktası, o kitabın müziğini bulmakta. betty blue sex pistols'la mükemmel gider misal. ha keza durgun don okuyacaksanız shahram nazeri dinlemesi süperdir. tek kötü yanı, alışkanlık yapıp sessizlikte kitaba yoğunlaşamama olabilir ancak.***
güzel eylemdir. enstrümantal olursa özellikle daha da keyif verir. elbetteki kitaba göre müzik seçilecektir fakat bu müziklerin hafif tempo, ve genellikle az anstrümanlı olanlarında seçmek gerekir.
kitap okurken arka fonda senfoni orkestrası birşey çalsa en kralı gelsin yine zorlanır. bu nedenle transı kolaylaştıran flüt-keman-ud veya kanun gibi tek enstrümanlı müzikler muhteşem olur. denenmiş onaylanmıştır.
barok müziğinin en önemi özelliklerindendir. dinlerken hangi işle uğraşırsanız uğraşın. o melodiyi ve huzuru her zaman karışıklık olmaksızın alacaksınız. çünkü barok müziği kendi içinde karşıttır.
insan beyni belki birçok parçaya bölünebilir ama aynı anda asla.belki bunu yaptıklarını iddia edenler olabilir saygı duyarım ama kendilerini kandırmasınlar ya.
yapılabilen bir eylemdir ve ayrıca kelimelere büyü ve renk katan da bir eylemdir. yani müzik derken, klasik falan. öyle, bas bas kafa ütüleyen melodi yığını değil tabi.
neil gaiman'n 'mezarlık kitabı' isimli kitabında liza adlı cadının başından geçenleri anlattığı ve bir mezar taşı bile olmadığı için yakındığı kısımı okurken aynı zamanda opeth'in hours of wealth adındaki şarkısının 2:22 den sonraki kısmını dinledim bu sabah. ağlıyodum lan az daha.
