kitap okumayı da üzerine giydiği marka kıyafetlerden farksız gören kişilerin girdiği anlamsız, saçma, sebepsiz ruh hali. kitabı kendi için değil çevresindeki kızları ve/veya erkekleri etkileyebilmek için okuyanların, komik tiribal enfeksiyondurumu olarak da tanımlayabilmek mümkün.*
kitap: kafasını kaldırıp kalabalığa baktı. çeşit çeşit renk renk insanlar; hüzünlü, sevinçli, kırgın, kaybetmiş, mutlu.. hayat tüm yalınlığıyla akıp gidiyordu işte
kitabı okuyan kişi: (kafayı kaldırarak) vay be, harbiden doğru ya. bir sürü hayat yaşanıyor sokakta...
o anda onu gözleyen kişi: şuna bak mına koyiim. resmen tribe giriyor, hava atıyor!
demek ki neymiş? kitap okurken kafede beklediğimiz kişi gelmiş mi ya da otobüste ineceğimiz durağa yaklaşmış mıyız diye etrafa bakmamamız, kitabımızı okurken transa geçmemiz gerekiyormuş. yoksa trip insanı diye damga yeme riskimiz varmış.
özellikle plajlarda şezlonglar üzerine uzanmış, kulaklıklarıyla,güneş gözlükleriyle, şapkasıyla ve envai çeşit aksesuarıyla -ki her zaman "en çok satan kitaplar" listesinde zirve yapmış kitapları tercih ederek, muhtemelen 5 saat boyunca tek bir sayfasını bile okumadan etrafı keserek şekil yapmaya çalışan insan modeli.
( plajda kitap okuyana veren varmı ? )
büyük ihtimal gösteriş için kitap okuyormuş gibi yapan ya da kitaba konsantre olamamış insandır; ama ne olursa olsun bir kitap okurken, bir de namaz kılarken oraya buraya bakan insana sinir olmaktayım, yakalarsam boğarım.
okudugu kitap kaymak tabagi, firincinin kizi, who is fuck the mary jane's cow ve insan harasi kaleminden bir kitapsa toplumsal lincden kendini korumak isteyen kişidir.
