filmin sonuna bakmaktan daha saçmadır. bir sinema filmi en fazla 3 saattir. bir kitabı okumak daha uzun sürer ve daha ayrıntılıdır.
yani kitabın son sayfasına bakmak bir boka yaramaz.
serinin üçüncü kitabını eline alırsın ve okumaya başlarsın. sonra canın sıkılır kitabı bırakıp yatmayı düşünürsün. o sırada şeytan dürter seni ve bi on, on beş, yirmi sayfa geriye bakıyım neler olacakmış dersin. bakarsın ve o da ne! kızın üvey kardeşi ölmüştür!! lan ne oldu, nasıl öldü dersin bi beş sayfa daha sonrasına bakarsın. bu iş böyle devam eder. bi elli sayfa daha atlarsın bakarsın ki kitabın kahramanı olan kız kaza geçirmiş ve sakat kalmış. ne! nasıl ya? falan olursun. son sayfayada bakıyım da tam olsun dersin, bakarsın onada. ne mi oldu? geçmiş olsun kitap hiç oldu. bir daha o kitabı alıp okuyasınız gelmez, çünkü heyecanı kalmamıştır. bir sonraki kitapta yapmamanız dileğiyle, hoşçakalın efenim.
filmi hızlandırmakla benzer bi etki yaratır. heyecan kaçar. her okunan cümle son sayfaya bağlanır. en sonunda en arkadan başa doğru okumak daha ilgi çekici gelir.
okuduğun kitabın içine etmek, dokusunu bozmaktır. yaptığını bildiğim birkaç tanıdığım var ve böyle tipler kitabın ortalarına gelmişken bile kitabı bırakabilirler. konu ilginç olmalı. başladım bitireyim olayı yoktur. bu yüzden de herkesin elinde dolaşan elif şafak, orhan pamuk kitapları gibi popüler kitaplar okurlar sadece.