kafanızı her bir köşeden kıstırmış, sizi ele geçirmeye yeminli; r.madridin barcelona'ya yaptığı hücumu beyninize uygulayan, barça'nın paslaşmaları gibi mükemmel, kolektif bir paslaşma yapan, sizi yiyip bitiren ve kitap okumanıza engel düşüncelerin yıldızlar halinde kafanızda dönüp durması durumudur.
Aşırı düşünceli bir zaman seçtiyseniz kitap okumak için, tamamen yanlış yapmışsınızdır fikrimce. Hoş, bazılarımızın -üst düzey hayalperestler *- çok düşünceli olmasına da gerek yoktur zira onlar için; kitabı eline almak demek, hayal kurmaya ilk adım atmak demektir. Düşünceler kafanızda paslaşırken siz sayfaları bitirmişsinizdir; fakat onlar kafanızda kendi kurguladığınız sayfalardır... "Ne okudum ki şimdi ben?" dersiniz, boşa gitmiştir tüm zaman. saatlerce aynı yerde takılıp, bakakaldığınız da olur. insanı çileden çıkarmaya yeten durumlardandır sonuç olarak.
(bkz: kitap okurken hayal kurmak ve ardından uykuya dalmak)
okuduğuzdan bi halt anlamamaya sebeptir. Ayrıca kitap okumanın kafa boşaltmak için değil 'kafayı doldurmak' için yapılan bir iş olduğunun da göstergesidir.
tek bir kitabın birkaç sayfasında yaşanıyorsa sorun olmayacak olan durumdur. ancak eğer uzun süredir okunmaya çalışılan her kitapta başa geriyorsa bu durum, sıkıntı büyük demektir.