gibi önermeleri yıkan kişi de malesef benim. mütemadiyen boş konuşurum. hatta hem çok, hem çok boş konuşurum. çoğu zaman acaba o kitabı okumasaydım mı? diye sormuşumdur. çünkü her şey "o" kitapla başladı. sonra arkası kesilmedi. okudukça okudum. okudukça çeneme vurdu. şimdi basit bir konu hakkında bile etrafımı sıkacak nutuklar atıyorum.
kitapların gerçekten de ilkokulda öğretmenler tarafından söylendiği gibi en iyi dost olduğunu bilen, anlayan yazarlardır.
kitaplar bıdı bıdı yapmaz, sizden bir şey götürmez.
sizi yormaz, üzmez, dinlendirir.
ufkunuzu genişletir, dünyayı ve insanları değişik açılardan görmenizi sağlar ve zihninizi diri tutar.
kısacası bir dostun istese bile veremeyeceği pek çok şeyi verir.
diğer bir yandan da;
O kadar çok mürekkep israfı var ki dünyada! O kadar çok haybeye doldurulmuş kağıt var ki! Okumayı ve yazmayı öğrendiğim güne lanet ediyorum. Eğer okumasaydım kimsenin ne düşündüğünü bilemezdim. Dünyanın döndüğünden haberiz olurdum ve her şeyi kendim keşfederdim. Cehaletimi bilemek harika olurdu. Kafamda hiç bir kuşku olmazdı. Sadece kesinlikler cirit atardı bedenimde. Hakederek elde ettiğim, sadece düşünerek ulaştığım kesinlikler