büyük ihtimalle küçüklükten gelen bir alışkanlık olabiliyor. her tarz kitabı sevmese de iki üç günde bir psikolojik, bilim-kurgu ya da polisiye romanları bitiren yazarlar olabilir. (bkz: kendimden biliyorum)*
ben diyebilirim. bi ara internetten film indirme galeyanı gibi kitap indirmeye de başlamıştım fakat görme duyusunu kaybetme sınırına gelmeden bıraktım. o kitabı alıp baskı kokusunu duymak çok güzel bişeydir. hele sardıysa kitap bitsin istemezsin kitabın devamını azar azar okursun.
Konuyu izmir ve çevresine dayandırmanın manasızlığındayım. "izmirli olmak kitap okumaktır" gibi benzer bir cümleyi izmir Büyükşehir Belediyesi kitap fuarı için kullanmış ve aynı manasızlığı yaşatmıştır. (bkz: #10798414)
hayatinin baslangicinda kitap okumak icin fazla zaman bulabilmis (cocukken gecirilen hastalik) ardindan ilerleyen yillarda bagimlilik haline gelmis. uzunca bir donemde daha iyi bir altenatifi olmadigi icin okumus, turkce kitaba sevgili gozuyle bakan, hasret kalan yazarlardir.
her çekmecesinde, başucunda, çantasında, telefonunda kitap eksik olmayan yazarlardır.
her an okumak için uygundur ve en ufak bir yalnızlığı bile kitapları ile paylaşırlar.
kitap kokusuna tutkulu, ayraçlara sevdalı, yeni kitaplara aşıktırlar.
ben ben ben ben ben. en birinci ben. hatta fim izlemeyi ciddi anlamda sıkıcı bulurum. çoğu filmi yarısında izlemeyi bırakırım. kitapları olsa da okusak.