malesef ki özellikle lise döneminde olmak üzere hemen hemen her okul döneminde görülen bir salgındır. hatta bol bol kitap okuyanla falan dalga geçilir ve genelde ağızlarında şu söylem vardır.
-kitap okumak bana birşey katmaz. kimseye katmaz.
vaktini daha değerli şeylere harcadığını zanneder. bazısı internetin daha büyük olduğunu savunur.
en salak ibare de "zamanım yok" tur.
kitap okumanın artık sözde bir "hobi" olduğu günümüzde, detaylandırılmış bilgiye ulaşılabilecek en iyi kaynaklar olan kitapları, kendinizden uzak tutmak, yapabileceğiniz en büyük mallıktır efendim.
"kitap okumaktansa filmini izlerim. filmi yoksa da çekilmesini beklerim." felsefiyle büyümüş biri olarak ne buluyorlar bunda allah aşkına diyerekten bir kitap okuduktan sonra bir filmin kitabının yanından bile geçemeyeceğini farketmiş birisi olarak şunu diyebilirim "heey sen. evet evet sana diyorum. eğer hala kitap okumaya başlamadıysan hemen başlamalısın!"
ileride çok pişman olamayacak kadar gözü kapalı ve çevresinde olup bitenleri anlamaktan uzak bir nesildir. kitap okumamanın zararları, ancak kitap okuyarak anlaşılır. diğer bir deyişle cehalet mutluluktur
toplumsal olaylara ve uluslararası sosyal durumlara tek kelime cevap veremeyen, bilgiyi ve öğrenme isteğini hayatın arka sıralarında bırakmış, geleceği çok ta aydınlık görünmeyen bir kesimdir.
kitabını okumak yerine dizisini izledikleri gibi şiirini okumak yerine şarkısını dinlemeyi tercih ederler ve hangi akla hizmetse kitap,şiir ismini sahibi yerine şarkıcısına atfederler.
kitap okumamaya gelene kadar gençlik daha neleri gereksiz görüp yaşıyorda, kitap okumamak hiç kalır yanında. üç kuruş edilmiş değerlerin yanında hiçbir anlam ifade etmiyor artık bu durum.