bu şekilde düşünen insanların varlığı bile hüzünlendiriyor insanı. okumadan da bilgi sahibi olunabilir evet, ancak empati, hoşgörü ancak çocukluğunda kitap okumuş insanlarda köklü hale gelir. o nedenle kitap okumamış ya da okumayan insanlar sosyal ilişkilerinde çok başarılı olamazlar. ve evet, belki mevki olarak üst kademelere yükselirler ama yeterince insan olabilirler mi orası muamma.
hiçbirimiz bilgisayarı kapatınca elimizde kalaşnikof maceradan maceraya koşmuyoruz. sıradan ve tek düze hayatlarımız var.
işte bu sıradan hayatlarımızın, sıradan mantığını bir parça delebilmek ve başka hayatları anlayabilmek... örneğin; bir katilin ya da suçlunun, fahişenin, bir köylünün... duygularına yaklaşabilmek için okuruz. onlara hak vermek için değil sadece o pencereden bakabilmek için.
iyi yazılmış bir kitap çok beğendiğiniz bir resim gibidir. iyi bir yazar kurduğu cümleleri kafamızda resmedebilir ve bu gri hayatlarımıza renk verir.
paran gidiyor
zamanın püf
gözünün nuru o başka giden,
yarın bakıyorsun bir kitap daha çıkmış
oku hayatın değişsin;
değiş tokuş bir bakarsın
elveda hayat,
yakında kitapçılarda.
ben.
ben kitap okumayı gayet de bi bok sanıyorum.
bu kadar pisliğin ve cehaletin içinde en asil duygu bu çünkü, bir bok olarak lanse edilse bile.
evet bi marifet okumak; en son cin ali okuyan, en son maçın alt yazısını takip ederek skor öğrenmek için bi şeylere göz gezdiren, en son satılık ilanı için gazeteye bakanların yanında bir bok, bir marifet okumak.
çünkü ne oluyor biliyor musunuz, birçok insanın yapamadığı şeyleri yapıyorsunuz kitap okuyarak.
ne mi onlar:
düşünmek.
yazmak.
empati kurmak.
tabi bunun yanında; özgür ve dünyadan-hayattan haberdar bir insan olmak var ki, onun tadı anlatılmaz.
kitap okuyan en azından bir bok yiyor,sen boku bile yemeyi beceremeyeceksin okumadığın için.
ayrıca atatürk'ün bir sözünü de eklemeyi bir borç bilirim:"ben küçüklüğümde bulduğum her üç kuruştan birini kitaplara vermeseydim bu ülkeyi kurtaramazdım."
bildiğim bir şey varsa hiç bir şey bilmediğimdir diye başlar sokrat. ama ardından da ekler eğer bu bilgisizliğin acısını çekmiyorsam insan olamam diye. bilgisizliğin acısını çekip okumak gerekir yoksa hayvandan ne farkı kalır insanın. ama okduğunu göze sokan insanda aynen sokratın dediği gibi hiçbirşey bilmediğinin farkında değil demektir. denge açık ve net. ama bu başlık tamamen cahillik kokmakta. bir insan bu kadar mı fikir yoksunu olabilir diyorum bazen.
başlığın kendisi, yazarı, böyle bir başlık açması, okuyan insanları sorgulaması, okumamaya inanması, okumayıp yaşamın kendisini ıskalaması... bütün boyutlarıyla talihsiz olan durumdur.