kısa ve 3 kelimelik cümleler kuran, çevresindekilere anlatabildim mi vb sorular soran en son (bkz: cin ali) okumuş sonra da okumaktan soğumuş insandır.
kitapları sadece bilgi içerikli şeyler sanan insandır.oysa kitap okuyan insan sadece kitaptan bir iki bişey kapmaz. örneğin, bir roman okuyorsanız kendinizi karakterlerden biri yerine koyup empati kurabilir kendi doğrularınızı sorgulayıp inandığınız şeylerin aslında gerçekten size göre doğru olup olmadığını değerlendirmenizi sağlayabilirsiniz ama bazı insanlar(!)(?) kitap okumamanın eksikliği olmadığını herşeyi hayattan öğrenebileceklerini savunuyorlar.ama şu da var ki kitaptan öğreneceğiniz şeyi kitap bittiğinde-iki hafta bilemedin bir ay-öğrenirsiniz ama hayattan 20 ya da 30 yıllık hayatınızda anca öğrenirsiniz.
kitap okumamanın hiçbir nedeni, bahanesi olamaz.
Hayatta öğrenemediğin şeyleri öğretir kitap sana.
Başına gelmeyen, gelemeyecek duyguları yaşarsın belki de.
En azından dünyaya 'o'nların gözüyle/ farklı gözlerle bakmayı öğrenirsin.
Bir de ;
Kitap okuyan insanın kelime dağarcığı genişken genelde bu insanlar klasik kelimelerle oluşturdukları cümlelerle dertlerini anlatır.
kitap okuyan insanın hayal gücü sonsuzdur; çünkü her kitapta kendine ayrı bir dünya yaratacak o dünyada yeni kahramanlarla tanışacaktır.
kitap okumayan insanın hayalleri de sınırlıdır ne yazık ki.
edit: çoğu şehirlerde 2. el kitap satan mekanlar mevcuttur.
para çok da bahane olamaz okumak isteyen insanlar için. istisnalar haricinde tabi.
erkekleri pişirme sanatı, kız tavlama sanatı, tuğba özayın hapishane anıları ya da şunun şifresi bunun kilidi vb. kitapları elinden eksik etmeyen insan da kitap okumayan insandır.
ancak okur gibi yapmakta kendini kandırmaktadır.
en basit mantıkla sağlığını düşünen insandır. en başta kitap okumak fiziksel rahatsızlıklara sebep olur. gözler bir süre sonra yorulur ağrır. bel ve boyun kısmında ufak çaplı yamulmalar filan oluşur.
ikincisi ve en önemlisi; kitap okuyan insanın ruh sağlığı bir süre sonra bozulur. neden yarraam dedin sanki dur cevabını verecem. şimdi efendim; romanda, öyküde vs. de yazarlar genellikle yaşanmış bir olayı yazmaz. kendi yarattığı karakterlere kendi yarattığı olayları yaşatır. gerçeklikle çok ilgili değildir. bu durumu farkeden okuyucu zamanla gerçek dünyada yaşamanın kendisini tatmin etmediğinin farkına varır. aşklarını romanlara göre yaşar, düşüncelerini bir roman karakterine uygun hale getirir. dolayısıyla gerçeklik denilen kavramdan kopar ve zamanla yalnızlığa, düşlere kendini bırakıverir.
dostoyesvki, kafka vs. gibi yazarları okuyan bir insanın içinin kararmaması işten bile değildir. bu karamsarlık duygusu yazarın anlatım gücünün de katkısı ile okuyucunun içine işler. pesimismizin dibine vurmanın ilk adımı demektir bu.
ve ayrıca; kitap okuyan kişi gerçek yaşamda var olan ama dikkat edilmeyen birçok ayrıntıya dikkat eder. örneğin; konuştuğu kişinin bakışlarından çıkarımlarda bulunmak ister veya ne bileyim insanların neden bu kadar vurdumduymaz ve kalp kırıcı olduğunu net biçimde görür. sürekli bu durum üstüne kafa yorar. böyle durumlardan kendisini ve insanlığı sonsuza kadar kurtarmak ister fakat çabasının nafile olduğunun farkına varamaz. çünkü; gerçek yaşamda insanları tek bir kalıba sığdırmak zordur. elden bir şey gelmediğini görünce üzüntü de beraberinde gelir. gerçekte romanlardaki gibi ne iyi son vardır ne de tüm bunlardan kurtulmak için intihar etme kudreti.
işte; bu gerçek ve kitaplarda yaratılan dünya arasındaki kapanmayacak uçurum; kişinin dengesini bir süre sonra bozmaya başlayınca "keşke okumasaydım, ot gibi yaşayıp hiçbir şeyden habersiz, her şeyden mutlu şekilde yaşayıp gitseydim." diye iç geçirir. *
edit: kimse okumadı galiba. neyse buraya kadar okuyan olursa selam ederim kendisine. *
kitap okumak, insanı düşünmeye sevk eden eylemlerden en önemlisidir. bu eylemin gerçekleştirmezsek yavaş yavaş düşünme, hayal etme, doğruyu yanlışı ayırt etme gibi insanı insan yapan özelliklerden vazgeçmiş oluruz.
yani kısaca kitap okumayan insan, her söylenene düşünmeden inanan, bir konu hakkında fikir yürütemeyen, kendisine ve çevresine yararı dokunmayan insandır.
Genelde "kitap okumak önemli değil" diye kendini mal bir şekilde savunan,"okumuyorum len ben ehehe son okuduğum Ayşegül tatilde eheh" diye de bunu marifet gibi göstermeye çalışan tiplerdir.
insan ilişkileri zayıf, merhamet duygusu gelişmemiş, empati yeteneği sıfırın altında olan insanlardır. bu insanlar tabii ki kendisini ifade edemezler. bilgi birikimleri genellikle düşük seviyededir ve hayatlarındaki olayları doğru yorumlayamazlar.
kitap okumak aslında erdemdir. insanın içindeki mistik yanları erekte eden, beyin kıvrımlarını uyaran bir özelliği vardır kitap okumanın. bunu başaramayan insanlar kısaca ''ot'' olarak nitelendirilirse hata yapılmış olmaz.
ayrıca şunu da söylemeden edemeyeceğim ki özellikle sözlük yazarlarının büyük bir kısmı kitap okumuyor. bunu anlamak aslında çok basit. en revaçta 10 sözlüğün günlük girilen entryleri toplansın ve hemen yanında günlük silinen entryleri toplansın ve arada kaçanlar içinde tahmini bir adet konsun ayrıca ''yazılsa da olur yazılmasa da'' tadındaki entryler için de tahmini iyimser bir adet söylensin... işte o zaman silinen entrylerin yazılan entrylere sayıca çok yakın olduğu gözükür.
kitap okumayan formatı bir türlü ve ısrarla algılayamaz, yazım hatası yapar, sinirlendiğin de karşı tarafı vurmak için daha güzel ve etkili yollar varken kelime haznesindeki yetersizlik nedeniyle aleni küfreder...
hayatında eksikliğini hissetmeyen bir sürü insan vardır.hayatımda en son kitabı ilkokul üçte okumuştum yaklaşık 6-7 senedir kitap okumuyorum ve eksikliğini hissetmiyorum.
at gözlüklerini takarak kitap yazan, yalnızca kendi fikirlerini gerçekmiş gibi lanse eden, objektiflikten uzak dallamaların kitaplarını okumayı tercih etmeyen insandır.
salt bilimsel bilgi içeren kitapları tercih eder. diğer türlerin alayını bilimum ısınma gereçlerinde yakmak gerektiğine inanır.
vay anasını 15. entry'e kadar daha herkes nasıl bi kitap kurdu olduğunu anlatmış.. kitap okumayana vermiş veriştirmiş, itin götüne sokmuş adeta..
ben de kitap okumuyorum.. okumaya çalışıyorum ama okuyamıyorum.. 2 ayda bi eser kitap okuma hevesi.. alırım iyisinden bi kitap.. yarısına gelir sıkılırım.. bahanem yok.. sıkılıyorum sadece..
hayatımdan da gayet memnunum.. hayal dünyamla da aram çok iyi.. kitap okuyanla da okumayanla da bi problemim yok.. ama görüyorum kitap okumak bazı mallara sadece okumayanları aşağılama egosu katmış..
yalnızmış da, tek boyutluymuşum da, hayal gücü fakiriymişim de hatta beynim boş kümeden ibaretmiş.. hadi ya.. çok tatlısın sen.. yüzüme de söylesene..