Okuduğunuz bir kitaptan neler aldığınıza bağlıdır. Bazı insanların hayatı bir kitap ile değişmiştir. Hayal gücünüzü aktif olarak kullanabileceğiniz en iyi şey. Buna rağmen bir şey katmıyor diyorsanız ya okuduğunuz kitaplar beş para etmiyor ya da okurken kafanız başka yerde.
Okumak, öncelikle ve özellikle tasavvur etmeyi geliştirir. Tasavvur, Beynin en zorlandığı olaylardan biridir.
Vedat Türkali'nin "Bir Gün Tek Başına" romanında Kenan, istanbul'un varoşlarında bir meyhaneye oturur. Yazar, meyhaneyi ve içindeki insanları betimler.
Siz o betimlemeyi okuduğunuzda, beyninizde bir tasvir (Canlandırma) yaparsınız...
Kısacası kitap, hiç bir katkı (yeni bilgi, yeni bir dünya, yeni düşünce) sunmasa da, beyni hazırlopçuluktan kurtarır.
Herşeyin fazlası zararlıdır diye başlayalım öncelikle, kitap okumak uğruna sosyal hayattan vazgeçmemeli. Tabi kitap okumak bunu gerektirmiyor zaten. Kitap okumak insana mutlaka birşey katar, sadece kitap değil ne okursanız okuyun bir bilgi edinirsiniz öncelikle. Fantastik türde birşeyler okursanız hayal gücünüz gelişir. Örneğin; (bkz: zülfü Livaneli)'nin (bkz: serenad) kitabiyla yakın Türkiye tarihiyle ilgili pek gündeme gelmeyen birşeyler öğrenebilirsiniz. Ya da (bkz: jean christophe grange) kitaplarıyla bir katilin düşünce tarzı hakkında bir fikriniz olabilir. Belki de (bkz: dostoyevski) okur ve kendinizi bambaşka bir evrende Moskova sokaklarında bulabilirsiniz. Kısacası okumak sizden birşey götürmez ama tahmin edemeyeceğiniz kadar çok şey katar size.
kitaba göre değişir. başta "kitap okumak insana bilgi katar." demek yanlıştır bence. bir film, bir dizi, bir olay, bir oyun, bir müzik vs birçok şey insana birşeyler öğretebilir. yeterki siz bu şeyler içinden size birşeyler öğretecek olanları seçin. gidip kötü çocuk, plajdaki meteor gibi kitaplar okumak yerine anlamlı bir müzik dinlemek benim açımdan daha mantıklıdır.
ayrıca kitap okumak divizyonu geliştirir fakat aynı etkiyi alt yazılı film ve dizilerde de görebilirsiniz.