Dergi okuma oranı % 4
Kitap okuma oranı % 4,5
Gazete okuma oranı % 22
Radyo dinleme oranı %25
Televizyon izleme oranı %94
--spoiler--
televizyon izlenme oranı %94 azımsanmayacak kadar fazla. peki bu ne demektir? bu, ülkemizdeki sığ düşünceli insanların, çarpık bilgilerle beyinlerini iyice sığ bir hale getirmesi demektir. bu sadece kadın programlarında şifalı bitkileri ve doğada oluşan taşlar dışında bilgi dağarcığını geliştirememektir. en azından ben o konulara denk geldim ama eminim ki farklı ve bilgi içeriği geniş bilgiler yayınlanmamaktadır. kitap okuyan bir insan ise; farklı farklı bir çok konuda görüş elde edebilen, kendilerini geliştirmek isteyen bilgiye olan açlığı hiç bir zaman geçmeyecek insanlardır. roman, hikaye, polisiye, psikoloji, siyasi ve envai çeşit kitap okuyan insan gereksiz olarak addelimez ve kitap okumanın gereksiz olduğuna dair en ufak olumlu bir kelime etmezler. zira düşüncelerini düzenli kullanabilen sağlıklı düşünebilen insanlardır. şimdi diyeceğim şu ki; hiç bir film, kitaptaki kadar zevk vermez. film beyin fırtınası yapmayı sağlamaz, beynini yormaz ama kitap okurken insanın beyni düşünceleriyle doludur ve kitaptaki her ayrıntıyı film izler gibi şekillendirir, karakterleri oluşturur ve beyin faal bir şekilde işler. şimdi soruyorum sana beyin jimnastiği yapmayan beyinden nasıl başlıklar türer? işte böyle başlıklar türer. şimdi git ve televizyon izlemeye devam et.
"alacakaranlık gibi kitapları okuyorsan doğrudur yavrucuğum" denecek önermedir.
git adam gibi kitap oku koçum tamam mı? kitap okumanın neresi gereksiz cahil.
iskenderiye kütüphanesini "tüm gerekli bilgiler kur'an'da mevcut" diyerek yaktıran hz.ömer ile aynı üşengeçlik oranına sahip kişinin rehabilite edilememiş zırvasıdır.