herkes kitap okumayı elbet sevmek zorunda değildir fakat bu kitap okuyan insanı hor görme manasına da gelmemelidir. çünkü bu kişi en son okuduğu kitabın resimli cin ali kitabı olmasıyla övünç duyarak "ben buralara geldiysem doğuştan zekamla geldim" mesajı verir, "ah ulan okusam einstein olurum" gizli öznesiyle sosyal mesajını tamamlar. fakat şu unutulmamalıdır ki düzgün cümle kurabilmenin en önemli yolu kitap okumaktır. hayal kurmayı geliştiren en önemli etkense yapılan araştırmalara göre kitap okumakmış. ama yurdum insanı hayal kurmak ile fantezi kurmak arasındaki farkı henüz çözemediğinden resimli dergilere bakmaya devam edebilir, tek farkla okudukları dergi artık cin ali değildir.
ezikliktir.
"hayatımda okuduğum tek kitap şu" diye başlayan cümlelerin sahibidir kendileri. "buna rağmen bu günlere geldik" edasıyla caka satarlar. yapamadıkları eylemden -kitap okumak- dolayı komplekslidirler. komplekslerini okumaya çalışan insanları küçümseyerek, kıskanarak, artist damgası vurarak belli ederler.. ha sunu da soyleyelim sadece okumak için okuyan veya artistlik için metroda , otobuste okuyanlar yok mudur vardır ama nasıl anlıyorlar bu insanları onu bilmiyorum. ben saygı duyarım eğer kişi kitap okumaya çalışıyorsa...
sanırım uygulanan 'kültürsüzleştirme' politikalarının en gözle görülür örneğidir. kitap okumamak ile kalmaz, çoğu zaman kitap okuyanlara 'bırak bu entel dantel işleri' gibi yıldırıcı cümleler sarfedilir. kitap okuyan insan ötekileştirilir.
elbette herkes kitap okumak zorunda değil. zaten kültürel hiçbir olayın zorunluluğu yoktur. insanın kendini geliştirmesinin en etkili yollarından biridir kitap okumak. fakat kitap okumamak ile övünen insanlar, genellikle kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak diğer yolları da kullanmazlar. herkes kendi hayatından sorumlu ve herkes istediği gelişmişlik seviyesine demir atabilir. yeter ki kendini kitap okuyarak geliştirmek isteyenlere engel olmasın.
kitap okumamaktan dolayı, kitap okumamayı marifet sayacak kadar yanılan bir beyine sahip olmaktır. sadece bunda mı yanılır? keşke öyle olsa. hiçbir işin sonunu göremez, tahmin edemez. yüzeysel düşünür ve boka sarar. vakti de yoktur belki. porno yayınları takip etmeyi marifet sayıyordur.
kitap okumadığı halde bir çok bilgi donanımına sahip olduğunu "sanmaktır".
burda acı olan, olmadığı halde kendini öyle olduğunu düşünmesidir ki bu da cahilliklerin en cahilce olanıdır kanımca.
yıllar sonra anlayabildiğim gerçek. benim *iktiredildiğim okulda yüksek lisans yapan ve kitap okumadığını defalarca ifade eden insanları tanıdıktan sonra anlayabildim, kitap okumamanın marifet olduğunu.
klasik muhabbetlere her türlü geçebilme olanağına sahip insan davranışıdır.
şöyle olur genelde,
-sen çok kitap okuyosun ahmet?
+yok be abi ara sıra okurum yani..
-lan ben en son cin ali okudum aha huehueh..
+insan ayşegül serisine geçer lan en azından..