kitap okumamanın eksiklik sayılması

entry24 galeri0
    24.
  1. kitap okumanın fazlalık saydılığı bir ülkede normaldir.

    -ay kitap mı okuyorsun, ne ilginç! ben de işte en son zar adamı okudum, çok güzeldi.
    12 ...
  2. 23.
  3. maneviyatta bir eksikliktir. ancak maddi olarak fazlalıktır, hatta kârlılıktır, eğer kitap fiyatları ile asgari ücreti karşılaştıracak olursak. (bkz: asgari ücret)
    0 ...
  4. 22.
  5. vizelere filan hazırlanırken çok sık duyulur bu eksiklik. ve evet eksikliktir, kitap okuyan biriyle okumayan biri arasında ilk bakışta tespit edilebilecek bir sürü fark vardır. kendini ifade etmedeki açıklık, konuşmadaki rahatlık, mantık, etkileyicilik.. ayrıca kitap okumak olaylardaki ayrıntıları daha rahat görebilmeyi sağlar, sürekli başka bir dünyaya girdiğin için empati yeteneğinde gelişir. tüm bu özelliklerden yoksun olan biri eksiktir, kitap okumamaksa eksiklik.
    1 ...
  6. 21.
  7. ''da vinci şifresi' nin filmi çıktı hacı ne okuyacağım kitabını '' diye düşünen zihniyetin eksiklik olarak görmediği durum.
    (bkz: ya lan ben neyse ben birşey demiyorum)
    0 ...
  8. 20.
  9. kitap okumamanın eksiklik sayılmaması gerektiğini savunabilen kişilere bakılınca ne kadar büyük bir eksiklik oldugu rahatlıkla anlaşılacaktır.izdivaç programı izlememenin eksiklik sayılması ya da kurtlar vadisi izlememenin eksiklik sayılması deseniz neyse ama kitap okumak diyorsunuz.
    1 ...
  10. 19.
  11. gelişen teknoloji çağıyla birlikte kitap yerine e-book okumaya başladığımız düşünülürse başlığın eskimiş olması muhtemeldir.
    0 ...
  12. 18.
  13. kitap okumak tabii ki kitabina bagli bir eksikliktir. hangi kitaptan ve hangi amaclarla neyi ögrenmek icin kitap okuyacagimiz cok önemli bir ayrintidir.

    genelde söylenilen bir sözü tekrarlayarak baslayalim. avrupa da derler ki iki yil gazete okuyan adam bir üniversite bitirmis gibi olur- buna benzer bir sözü türkiye´de de söylerler. burada tabii bahsi gecen gazete ici ciplak kadin fotograflariyla dolu boyali basin degildir. mesela frankfurter allgemeine´dir- ki o gazeteyi birgünde tamamen okuyamazsin, new york times´tir, le monde´dir, el pais´tir...bunlardan bir tanesini iki yil boyunca devamli takip et, iki yil önce durdugundan cok baska yerlerde durmaya baslarsin. her konuda konuya hakim adamlar o gazetelere yazilar yazarlar.

    bu durum kitaplar icin de gecerlidir. roman okumak konusu baska bir tartismadir. mesela harikulade tarih kitaplari vardir. tabii amaca bagli... ikinci dünya savasiyla ilgili bilgilerini gelistirmek istiyorsan o isi wikipedia´dan yapamazsin, konuya hakim, olaylarin kronolojik sirasini bilen, birbirlerine etkilerini incelemis birisinin yazdigi kalinca bir kitabi okumak zorundasindir.

    her türlü tarih konusuna hakimiyet kitap okumadan olmayacaktir. edebiyat konusundaki zevkin gelismesi de kitap okumadan olmaz. ama mesela hic kitap okumadan bir insan araba tamircisi, otobüs söförü, futbolcu, ya da belirli bir konuda memur olabilir. ama bu konular bile incelenmistir, ve bu konularda bile bircok ayrintiyi gene kitaplardan ögrenebilirsin.

    kitap birisi veya birilerinin bir konu hakkinda yaptiklari bir incelemeyi sergiledikleri bir tür bilgi sergisidir. yillarca satranc oynarsin, ama bir tek satranc kitabi bile seni o yillarda ögrenemedigin kadar ileri götürür.

    kitap sonucta bir konuda bilgi ögrenmenin "kestirme" yoludur aslinda. yani sen de istersen internetten taraya taraya olaylari, savaslari ekonomik kararlari falan ögrenebilirsin. ama bu cok uzun zaman alir, onun yerine atiyorum churchill´in 2.dünya savasi isimli standard eserini alir, birinci sahis agzindan olaylari okur ögrenirsin. 1800 sayfayi 2 ayda okursun, ama dedigim sekildeki bir taramayi asla iki ayda bitiremezsin. sonucta kendi kendine yaptigin iki yillik üc yillik taramayla ulasacagin sonuc da okudugun kabul görmüs bir 2.dünya savasi kitabindan daha gelismis olmayacaktir.

    sonucta kitap okumak bilgiye ulasmanin en kestirme yoludur. kitap okumayan adam bu bilgilere kitap okuyan adamin ulasacagi süratte ulasamayacaktir.
    1 ...
  14. 17.
  15. Kitap okumak eksiklik değil fırsatları değerlendirme bilincinin bi kenara itilmesidir.
    0 ...
  16. 16.
  17. tabii ki, kitabına göre değişkendir. yine de, nüfusunun zeka ortalaması mental retardasyon seviyesinin altındaki ülkelerde(mesela türkiye) averaj bir adamın kitap okumadan, sadece gözlem yaparak, kendi kendine herhangi bir şekilde bir genel kültür birikimi oluşturmasını; kitap okuması gerekliliği kafasına s.ke s.ke sokulmadıkça, herhangi bir şekilde ama iyi ama kötü, kendine has epistemolojik yöntemler geliştirmesini beklemek abesle iştigalden öte, bunu düşünen kişinin de o zekai yetersizlikten muzdarip averaj kitlenin dahilinde kaldığının bir göstergesidir.
    0 ...
  18. 15.
  19. kitap okumanın eksiklik olarak değerlendirilmesi; kafasını çalıştırmak istemeyen "baba iyidir böyle diyen" bireyler için yanlış; azcık sentezleyeyim şu gözlemi, şu konuya bir de şurdan bakayım, derdimi şu arkadaşa bir de şöyle anlatayım diyenler için doğru bir önerme olacaktır. Sonuçta kitap okumak sex, televizyon seyretmek, oyun oynamak gibi boş vaktimizi değerlendirmemize yarayan eylemlerden daha fazla beynimizi çalıştırmakla ünlüdür.
    1 ...
  20. 14.
  21. bu başlığı açana sorsan "yazarım" der. okumaz ama yazar.
    2 ...
  22. 13.
  23. zamanın kaybolup gitmesine yorulan, o kadar zamanda başka başka yararlı işler yapılacağını savunan düşünce. çok gezen- çok okuyan gibi bir tartışmaya kürek tutabilecek tavırda ilerlediği bellidir. okumak iyidir, güzeldir.
    0 ...
  24. 12.
  25. sol frame'e bakılıp anında çürütülebilecek iddiadır.
    1 ...
  26. 11.
  27. herhangi bir gün televizyon açılıp 2-3 dakika seyredildiğinde geçerli olmadığı anlaşılan durumdur. ben bir eksiklik göremiyorum en azından. hatta kitap okuyanlar o sığır güruhtan çok daha mutsuz.
    0 ...
  28. 10.
  29. kitap insanın en iyi dosttudur okunmalıdır okunmamasıda büyük eksikliktir bunun nesi tartışılıyor be sözlük dedirtrn hededir..
    1 ...
  30. 9.
  31. kitap okumamak tabi ki bir eksikliktir. okuyan okuduğu kitaplardan bir şeyler öğrenir okumayana öğretir. kitap okumak bir alışkanlık hale gelirse kişinin hayat görüşü gelişir.
    2 ...
  32. 8.
  33. başlığın ana fikrine bakılırsa eleştirilmesi gereken sadece okumanın yeterli sayılmasıdır. evet sadece okuyarak hayatı öğrenemezsiniz. sadece formül bilerek soru çözemeyeceğiniz gibi. ancak formül bilmeden sorularla bocalamak da size hiç bi yere götürmez.

    kitap okumak bir eksiklik sayılmalıdır zira eksiklikdir de.
    3 ...
  34. 7.
  35. ülkemizde kitap okumayanlara saygı duyulmaktadır, ancak okuyanlara duyulmamaktadır. sebebi, okumayanların ezici bir çoğunlukta olması, türk halkının okuma oranının yerlerde sürünüyor olmasıdır. yani olması gereken şey okumakken, okuyanlara tabir i caizse mal yaklaşımı yapılmaktadır. efendim basit bir doğru orantı yaparsak, ülkede kitap okuma oranı da tıpkı gelimişliğimiz kadar düşüktür. başlığa gelirsek, kitap okumamak eksikliktir, okumayanlar da eksiktir.
    13 ...
  36. 6.
  37. eksiklik değil de nedir ? mal gibi sabahtan akşama televizyon izleyip saçma sapan şarkılar dinlemek midir fazlalık ?
    4 ...
  38. 5.
  39. yeteri kadar okumuşlara gereksiz,çok az okumuşlara gereksiz bir sözdür.çünkü bi insanın kelime kapasitesi,bir derdini , bir olayı türlü türlü yollarla anlatabiliyor olması,kelime dağarcığının gayet zengin olmasıdır.bu insanın hayatı boyunca kitap okumasına gerek yoktur.olasılıksız türü,insanı 2-3 gün etkisinde bırakan kitapları okusa iyi olurdur.yani okunması gereken kitapları okuması gereklidir.piyasadaki tüm kitapları okumamalıdır.o kadarı ona yeterdir.ama hiç okumamışa geldiğimizde,en son okuduğu kitap cin ali yada bi seviye üstü denizler altında 20000 fersah , diyet gibi kitap olan insanlar için eksikliktir tabiki çünkü bildiği 20 tane kelime vardır.kimseye derdini anlatamaz,kelime oyunu da yapamaz.aşk hayatında da başarılı olamaz.o yüzden yeteri kadar kitap okunmalıdır.bunu yazan yazar da en son kitabı 1 sene önce okumuştur.
    1 ...
  40. 4.
  41. bazı alanlarda gerçekten eksiklik yaratmasındandır.

    "kendini geliştirmek" kavramını nasıl tanımladığınıza, tanımınızın içerdiği alanlara bağlı olarak kitap okumak önemli ya da önemsiz hale gelebilir. kendinizi iyi bir futbolcu olarak geliştirmek istiyorsanız kitabın size birincil bir faydası yoktur, ya da elinizdeki sermayeyi en efektif biçimde nasıl kullanacağınızı kitap okumadan içinde bulunduğunuz ekonomik ortamı değerlendirerek de becerebilirsiniz. fakat amacınız herhangi bir konuda sistematik düşünme becerisi edinmekse kitap okumak zorundasınız. belirli bir konuda sistematik olarak düşünebilmek, yani bir konuyu mümkün olan bütün sebep ve sonuçlarıyla ele almak ve bunu dili en etkili biçimde kullanarak aynı zamanda anlaşılabilir ve insana nüfuz eden bir biçimde aktarmayı başarabilmek için, bu düşünme biçimini gözlemlemek ve içselleştirmek durumundasınız. dili kullanma becerisi sözel anlamda doğuştan getirilen bir yetenektir fakat doğuştan getirilen bütün potansiyellerin geliştirilmesi için yaşamda uygulanması gerekir. konuşmak dilinizi geliştirebilir ama konuştuklarınızın içeriğini geliştiremez. karşınızda kitap gibi konuşan insanlar olmadığı müddetçe konuşma beceriniz sahip olduğunuz 1000 kelimelik gündelik konuşma dili dağarcığınızı etkin biçimde kullanabilmekten öteye gidemez. çok kitap okuyan birisi konuştuğu meseleyi hikayeleştirme becerisi kazanır ve her ortamda daha dinlenebilir olur, ki dinlenebilir olmak politikacılık, akademisyenlik, talkshow'culuk, psikologluk ya da ortamın en çekici elemanı olmacılık gibi alanlarda kişi için en değerli gelişim olacaktır. kitap okumak size iyi bir yazar, iyi bir senarist iyi bir filozof ya da iyi bir herhangi bir şey olmayı tek başına öğretemez, ama iyi bir yazarın ya da iyi bir filozofun nasıl bir düşünme sürecinden geçtiğini öğretebilir ki iyi bir yazar ya da kuram sahibi bir filozof olmak isteyen birisi için bu kişilerin düşünme şeklinden habersiz olmak bir eksikliktir.

    hepsi bir yana kitap okumak büyülü bir aktivitedir. kağıt parçasının üstündeki mürekkep lekeleri kafanda düşünceler, karakterler, olaylar, çelişkiler yaratır. sembollerin yani harflerin beyninde gerçek olaylar kadar iz bırakabildiğini görmek ve bu izlerin sende yarattığı duyguları orada bahsedilen karakterler kadar hissetmek yalnızca insanın yaşayabileceği bir deneyimdir ve kitap okumayan kişi en önemlisi bunu deneyimlememiş bir insan olduğu için bu, yaşanmış olması gereken güzel bir deneyimin yaşanmaması, yani eksiklik olarak değerlendirilecektir. ayrıca okunan kitaplar insanlar üzerlerinde konuşacakları-tartışacakları yeni konular, yeni olaylar, yeni çelişkiler verir. bu tartışmaların içinde bulunamamanın eksikliğini yaşayacaktır kitap okumayan. yine de bunlar eksiklik sayılmaz diye düşünen kişinin kitap okumaması kendisi için eksiklik olsa da insanlık için büyük bir eksiklik değildir.
    22 ...
  42. 3.
  43. 2.
  44. mantıklı bir tespittir.össden önce insanın konuşcak bişeylerinin olması gerekir bunu belki direk olarak kitaplardan alınmasa bile en iyi yoldur kanımca yani kitapı sadece össde paragraf sorusu çözmek için değil toplum içinde kendimizi en iyi şekilde ifade etmek içinde okumamız gerekir.
    0 ...
  45. 1.
  46. kendini 1940'lı yaşıyor sanmaktır. bugün emekli olmuş bir köy enstitüleri öğretmeni'ne gidin ve ''okumak'' eylemi ile ilgili fikirlerini sorun, size yaşadığımız ülkeyi, dünyayı, hatta evreni anlayabilmemiz için okuyabildiğimiz kadar kitap okumamız gerektiğini söylecektir. 30'ların şartlarında büyüyen bir insan için, son derece mantıklı bir açıklama olmasına rağmen, bugün halen kitap okuduğu için bilgilendiğini, yaşamı anlayabildiğini savunan insanların içlerine düştüğü karanlık korkutucu.

    bilgilenmek, aydınlanmak için önünüze umberto eco, james joyce, dostoyevski, trevanian koyan zihniyetin, bir çalışma merkezi kurup, kapısına ''arbeit macht frei'' yazan zihniyetten farkı yoktur. bilgilenme isteği, akıcı konuşmak gibi davranışların karşısına, yeter şart olarak ''okumak'' fiilini koymak insanların kendini geliştirebileceği alanları kısıtlıyor. bir insan yürürken sosyolojik gözlem yapabilir, araba kullanırken hayat standartlarını yükseltecek kararlar alabilir, playstation oynarken yabancı dil bilgisini geliştirebilir, bir birey olarak yükselmek, aydınlanmak isteyen kişi her zaman kendisini yetiştirecek fırsatları yaratacaktır.

    nasıl ki jimi hendrix, creedence clearwater revival dinleyince arş-ı ala'ya ulaşamıyorsak, nasıl ki carlos alberto, cruyff isimlerini bilince, cristiano ronaldo'yu izleyince süper bir insan olamıyorsak, a space odyssey, full metal jacket, a clockwork orange izleyenler ilham gelip birer nikola tesla olmadılarsa, ulysses, anna karenina okuyanlarda diğerlerini yapanlar kadar gelişecektir.

    ''kendini geliştirmek'' kavramı özeldir, kitap okumak ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. yaptığımız eylemlerden, kendimize çıkarttığımız ''marjinal faydalar'', insanları geliştirir. bu marjinal faydaları kalıplara sokmak, tanımlamaya çalışmak yanlıştır.
    9 ...
© 2025 uludağ sözlük