insanın ruhunu besleyen, ufkunu açan ve huzurlu bir hayat yaşamasını sağlayan şeydir. Ama öyle bir illet var ki bu okuma alışkanlığını kaybedersin ve ruhun besinsiz kalmış gibi allak bullak olur. Müzikler sıkmaya başlar önce, sonra her şey daha sıkıcı olmaya başlar. Sebebi şudur; kitap okumamak, okumaya başladıktan sonra bırakmaktan çok daha iyidir. Çünkü ruhun neler kaybettiğinin farkında olmaz.
Kitap okumak, kimi için sıkıcı, anlamsız ve boş, kimi için de her okunan kitapta ayrı bir güzellik ve keyif veren bir eylem olduğundan farklı bir Dünyaya götürür.
Okumak güzeldir,seviyoruz.
Ara verilince o ara uzadıkça uzuyor, En iyisi az da olsa her gün biraz biraz okumak. Daha da kötüsü okumadığınız her gün bundan rahatsızlık duyuyorsunuz ama belli sebeplerden eliniz de kitaba gitmiyor sonra.
uçak yolculuklarında keyifli oluyor. ilk kez uçağa bindiğimde heyecanımı ve korkumu bastırsın diye koltuğa oturur oturmaz kitap okumaya başlamıştım, havalandığımızı hissettiğimde sakin sakin kitabımı okumaya devam ediyordum.
Insanliginizi bir ust seviyeye tasiyan ancak beni yoran eylem.
Düsünün hayatinizin son 8 senedir universtelerde gecmis, ustune mesleginiz geregi günde 6 7 saat kod yazmak zorundasiniz, yani hic durmadan okuyorsunuz. Is cikisi size kalan 2 saatinizde okumak mi? Inanin hic icimden gelmiyor, gozum dahi goturmuyor. Ne birseyler okumaya, nede gozlerimi hareket ettirecek halim kaliyor. Dinlemek öyle degil gene de.
Bazıları için farklı bakmaya bazıları için kendini kandırmaya yarar. Çevremde kim bolca kitap okuduğunu ifade eden övgü ve güzelleme dolu cümleler kurduysa hepsi boş çıktı. Kocaman kütüphaneyi bitiriyor olmanız o kitapları gerçekten okuduğunuz anlamına gelmez. Ezberlemek ve taklit etmek ziyandır. Kitabın genel anlamını akledip üzerine bir şeyler düşünüp sadece kendi aklınızdan bir ürünü kitap bağlamında kağıda dökebiliyor ve bunun üzerine gerçek bir tartışma yapabiliyorsanız gerçekten okumuşsunuzdur. Eğer böyle okumuyor ve Kitap okumaktan gurur duyuyorsanız Bu sadece boş bir gurur ve kendinizi kandırmacadır.
Hayatta zevk alacak bisey bulamazsaniz yapilacak en iyi aktivitedir. Yalnizliga devadir, eger roman okuyorsaniz kahramanlardan bir cevre yaparsiniz kendinize. Sonra bunlari yaninizdaki insanlarla paylasmak istersiniz ama o aveller suratiniza bakar ne diyo acaba diye. Cunku en son cin aliyi okumustur.
Hayatınızdaki boşluğu doldurabileceğiniz, size değer katabilen, empati yeteneği kazandırabilecek, anlam kabiliyetinizi artırabilecek, değerli vakit geçirebileceğiniz güzel bir eylemdir.
arada kitap okurum, sık okumam, işimiz gücümüz var. kitap okumak iyidir. tabii ki abuk subuk türk dizisi kıvamındaki aşk kitaplarından bahsetmiyorum. o kitapları okuyan maldır. genelde okuduğum kitapları önceden inceler ve içeriğini ilgi çekici bulursam okurum. tür pek ayırt etmem ama genelde denemeler ve hikayeler okuyorum.
Her kitap olmasa da bazı kitapların insanın fikirlerini kişiliğini ciddi anlamda etkilediğini düşünüyorum ben, sahiden de düşüncelerimizi, ruhumuzu, hayat anlayışımızı yansıtan sözler bulabiliyoruz ve okurken duygularımıza hitap eden şeyler keşfedebiliyoruz kitaplarda, Bunun yanında bilgilerimizi ve bakış açımızı arttırmada önemli bir yeri var kitapların daha önce hiç bilmediğimiz şeyleri keşfedebiliyoruz ve aslında ne kadar eksik ve bilgi bakımından zayıf olduğumuzun farkına varabiliyoruz okudukça. iyi eserler okumak aslında insanın ruhuna da iyi geliyor ve çoğu zaman mutlu hissettirebiliyor, bu his de içimizdeki okuma eğilimini ve iştiyakını artırdığı gibi artık çevreden soyutlamaya başlıyor yavaş yavaş kişiyi.
Faydalı kitaplar okudukça aslında günlük hayattaki insanlar sizin için etrafta dolaşan hayaletleri andırmaya başlıyorlar yavaş yavaş, çevredeki kişilerin muhabbetleri artık size fazlasıyla sığ ve darlayıcı gelmeye başlayabiliyor, ilgi çekmiyor ve tek başınıza olmadığınız herhangi bir yerden bir an önce kurtulma isteği uyandırabiliyor içinizde kalabalık ortamlar, böyle bir örnek verilebilir. hatta daha önce hiç konuşmadığınız yabancı kişiler bile herhangi bir ortamda bulunulduğunda biraz gözlem yapınca oldukça basit, yüzeysel, düzeysiz ve antipatik gelmeye başlayabiliyor karakter olarak özellikle tavırları ve konuşmaları onları ele veriyor, incelikten yoksun düşüncesiz, yozlaşmış ve kibirli davranışlar çok çabuk soğutabiliyor insanı hiç tanımadığı bir kişiden bile. Yaklaşık bir buçuk senedir bu böyle benim için ve bu his gitgide daha da yoğunlaşıyor kitap okudukça, kadın-erkek fark etmiyor kimi görsem hareketlerini konuşmalarını hayat anlayışını biraz gözlemleyince soğuyorum, bana yozlaşmış gelmeye başlıyorlar, gözümde değerleri hızla düşüyor diğerlerinden farksız olduklarını hissedince. Bundan dolayı iyi kitaplar zaman zaman insanlar arasına karışma tercihinden alıkoyuyor kişiyi, ben kendi adıma bir süredir böyle hissediyorum çünkü kitap okurken geçirilen birkaç saatin aslında insanlar arasında bulunulan birkaç günden çok daha dolu olduğunu fark edince dışarı çıkıp dolaşmak bile vakit kaybı gibi gelmeye başlayabiliyor artık kişiye, çünkü basılmış o yazılı sayfalarda daha önemli şeylerin olduğunu biliyorsun bu da insanı yalnızlığın ve sessizliğin getirdiği o yararlı alışkanlığa yöneltiyor.
Mesela dışarı çıkıp bir şeyler yapsam bir yerlerde otursam bile o an aklıma okumam veya devam etmem gereken kitaplar gelecek, dolayısıyla artık pek tercih etmiyorum dışarıda vakit harcamayı toplum arasında bulunmaktan çok daha iyi hissettiriyor evde sessizlikte kitap okumak bana. keşke buna her zaman imkanımız olsaydı. ne kadar şanslı olurduk o zaman.
Kitaplarla alakalı olarak, yine kitaplarda geçen bazı sözleri paylaşmak istiyorum aslında düşüncelerimi güzel yansıtıyor bu tespitler o yüzden buraya da yazmak istedim:
"Hayır artık denize çıkmayacaktı. Bütün güç kitaplardaydı ve eğer bir şey başarmak istiyorsa bunu karada yapmalıydı."
Jack London, Martin Eden, 53. Sayfa
"Akşam olunca eve döner, yemeğini yedikten sonra kitaplarına dönüp okumaya başlardı.
...
Eski kaba saba sözlerin yerine anlamlarını bilmediği bir sürü yeni kelime öğrenmiş, konuşmalarında da bu kelimeleri kullanmaya başlamıştı.
...hareketlerinde daha sessiz, görünüşte sade ve ağırbaşlı olmuştu."
Maksim Gorki, ana, 14. Sayfa (aradaki bazı yerleri es geçip üç nokta şeklinde gösterdim anlam bütünlüğü bozulmasın diye)
Paylaştığım ikinci alıntı bu konudaki fikirlerimi gerçekten iyi izhar ediyor, birkaç ay önce bitirdiğim bir kitaptı, okurken çok etkilenip not etmiştim, kitaba tekrar göz atınca not aldığım o değerli kısmı buraya da yazmak istedim;
' hareketlerinde daha sessiz, görünüşte sade ve ağırbaşlı olmuştu. ' kitapların insana olan etkisi daha iyi anlatılabilir miydi bilmiyorum ama bence çok iyi özetlemiş sahiden de...
Son olarak tarihte sevdiğim bir başka tespitle bitireyim yazımı:
"Okuma ihtiyacı barut gibidir. Bir kere tutuşunca artık sönmez."
en büyük hobimdir. gerçekten (konusu dışında) basımı güzel kitaplara zaafım var. bu aralar kitap alışverişimi vakıfbank kültür yayınları'ndan yapıyorum. aradığım kalitede çok kitabı varmış. keşfetmem biraz geç oldu ama güç olmaz bundan sonrası umarım.
tutkudur tutkuuuu siz ne diyorsunuz. Bir çeşit bağımlılık da nasıl sigara içmesi gereken birinin eli ayağı titrer ya içene kadar onun gibi bir şey. O gün bir şey okumadıysam kendimi samandan beter hissediyorum. Ben kitap oku da bunun ne olduğunun bir önemi yok şeklinde düşünenlerdenim saçma sapan bir şey okumak bile en azından göz kaslarınızı geliştirir hiçbir şey yapmamakta iyidir yani. Beyin kası için başka şeyler de lazım.
kitap okumak sadece zihinsel bir gelişim sağlar ancak mental olarak derinleşmek, olgunlaşıp şifa ve huzur bulmak, daha çok, okuduklarınızı içselleştirip uygulayabilmenizle, kaliteli insanlarla birlikte olabilmenizle ve kaliteli mekanların havasını teneffüs edebilmenizle ilgilidir. nasıl ki bir okyanusa karışan bir su birikintisi onun gibi bir okyanus olursa işte insan için de bu böyledir.
"Kitap okumak şunun için güzeldir: Senden asırlar önce yaşamış biri senin de içini kemiren genellikle ifade edemediğin duyguları tarif etmiştir bir yerlerde. Varlığından haberdar olmayan birinin senin yerine sıkıntı çekmiş olduğunu görmek rahatlatır. Anlarsın yalnız değilsindir."