Sadece boş zaman aktivitesi olarak değil bir gereksinim olarak yapılması gerektiğini düşündüğüm eylem . Mecbur hissederek değil merak ederek okumanın daha samimi olduğu kanısındayım . Alışkanlık için süreklilik gerekir ama merak zaten o alışkanlığı sağlar . O yüzden okumak için okumak yerine öğrenmek için okumakta fayda var .
kendi hayatında asla yaşayamayacağın hatta aklına bile gelmeyecek
durumları, olayları ve kurguları düşünsel olarak deneyimleme imkanı veren faaliyet.
kendi başına, deneyim yoluyla asla ulaşamayacağın bilgilere ulaşma imkanı veren
ussal akış...
harf denen bir takım göstergelerin bir araya gelerek zihinde anlamlı bir bağlama ulaşması
olayı ise bambaşka bir acayiplik....çok acayip lan, burada bi takım şekiller var ve sen bundan bir anlam çıkarıp, kafanın içinde, aslında o an senle olamayan bir gerçeklik yaratıyorsun.
post yapısalcılara göre, senin çıkardığın anlam yazarın amaçladığı anlam olmak zorunda da değil ayrıca. neyse işte, yazı, dil anlam ve bağlam çok acayip möruk..
bir kitap günlerce akılda kalabilir. sanki okuduğunuz o olayları yaşıyormuşçasına düşünebilir ve kendinizi o karakterlerin yerine koyup kararlar alırken bulabilirsiniz. aynı etki çok nadir olmakla birlikte bazı filmlerde de olabilir fakat kitapta bu etki daha fazladır. belkide sindire sindire okuyup daha fazla zaman geçirdiğimizden oluyordur.
izlediğim hiçbir kitabın filmi asla kitaptaki aslına uymuyor. Bunun sebebi kişi kitabı ile bir dünya yaratıyor. Hiçbir yönetmende o dünyayı ekranlara dökemiyor. #kitap#okuyun#kendi#dünyanızı#yaratın .
güzel eylem. kişiyi bağlar. kitap okuduğunuzu herkese beyan etmenize gerek yok. özellikle sosyal medyadan yapanlara çok gülüyorum bunu. çok okuyun. çok düşünün. reklam yapmayın. çünkü manasız.
hayallerinizle örtüşen kitaplara denk gelmeyi başardıysanız çok şey öğrenebileceğiniz eylemdir.
okumayı sevmeyen insanlar büyük ihtimalle yanlış yerden başlamışlardır. yoksa her cümlede sizden bir şey yakaladığınız, yeni şeyler öğrendiğiniz, birlikte seyahatlere çıkıp müzikler dinlediğiniz şeyi sevmez misiniz? aslında kitaplar yazanın anlattığı değil okuyanın anladığı kadar ulaşır insanlara. anlamaya çalışın onları boşa yazılmamış cümleler,kıymetini bilerek okuyun her kelimeyi. bir de her kitabın bir duygusu ve buna bağlı bir müziği vardır keşfedin o müziği vazgeçemeyeceksiniz.
işin aslı boş bir iştir. Ne gelene ne gidene faydası vardır.
Sıfır üretim yapar kitap okuyan. Beynini yeyip bitirir gereksiz yere. Aşırı asosyal tiplerdir kitap okuyanlar. işin en kötü tarafı ise, bunlar kendilerini birşey oldum zannederler. Halbuki giderek zeka geriliği yaşadıklarının farkında bile olamazlar.
başka dünyalara dalmanın, öğrenmenin, gelişmenin en ucuz ve en güzel yoludur. ben kitap okumanın toplumları dönüştürebileceğine inanıyorum. tüm kötülüklerin, empati yoksunluğunun sebebi okumamak.
ne zaman okuyacağım diye karar versem, aklıma geçim sıkıntısı gelip, o düşünceyi yerle yeksan eder. Doğru bir şey değil lâkin, bu düşünceden kurtulamıyorum.
Bunun sebebi olmak istediğim kişi olamamış olmamdır belki.
Günümüzdeki hızlı dijitalleşirmenin itibarsızlaştıramadığı birkaç şeyden biri. insan kitap okurken birnevi senaryo okur, o senaryoyu kafasında canlandırır ve onu yaşar(tabii ki içine girebildiyse). e-kitap denen zamazingo da bana kalırsa hiçbir devirde populerleşemeyecek. Çünkú kitap bu babacım, alacan, dokunacan sevecen sayfalarini cevirecen. Ne o öyle telefonda dijital dijital parmakla indire indire okumak.
elektronik versiyonuna asla alışamayacağım hede. bi arkadaşım bugün ilgimi çekeceğini düşündüğü bir kitabı PDF olarak göndermiş. benim kişisel notlarını bile hala ajandaya yazan bir dinozor olduğumu unutmuş iki gözümün çiçeği.
"yalnız başladığınız bir yolculuktan 'kalabalık' bir kişi olarak dönmenizdir.
neye benzer okumak? yaşamın o durmak bilmeyen devinimi içerisinde, bir kenarda durup az da olsa soluklanmaya mı? ya da her şeye karşın, hayatın o bildiğini okuyan tarafının karşısında ayakta durabilmeye, hatta olabilirse şayet ona inat "dur artık", demeye mi?
nedir okumak? neye benzer okumak?.. birbirini takip eden sayfalar uç uca dizilmiş katarlar gibidir, geriye koyu bir duman bırakırlar. insanın içini inceden doldurup da yakan bir duman."
şu anda bir köşeye çekilip yaptığım aktivite. dışarısı kapalı ve yağmurlu. bu havalarda okumayı ayrı bir severim. yepyeni bir yolculuktur kitap okumak. hiç görmediğimiz karakterleri kafamızda betimlemektir. kendimizce şekil vermek onlara. ya da görünmelerini istediğimiz gibi görürüz onları kafamızda. hiç değilse 3 5 sayfa okumalı insan günde. zaten tadını alınca bir kere, arattırıyor kendini.