fotoğraf çekmek kadar ruhu dinlendiren, bulunduğunuz dünyadan, ortamdan uzaklaşmanızı sağlayan eylemdir.kazandırdıkları anlatmakla bitmez, kısaca her ortamda fark edilebilen biri yapar sizi...
şehirden şehire verilen reaksiyonlar değişmektedir bu eyleme karşı. şöyle ki eğer istanbul'daysanız ve otobüsteyseniz -doğal olarak yol uzun süreceğinden- kitap okumanız normal karşılanan bir eylemdir. ama eğer adana'daysanız -ki zaten bir ucundan bir ucuna gitmek en fazla bir iki saat alacaktır- otobüste kitap okumanız garip bir yaratıkmışçasına karşılanmanıza sebep olur. *
maalesef genel anlamda unutturulmuş bi kültür, bikaç sene öncesinde hediyeleşme sözkonusu olduğunda kitap alınırdı ve böylece kişi bu alışkanlığı farketmeden edinmiş olurdu ama nolduysa oldu ve kitap almak ya da okumak klasiklik, geri kafalılık olarak gösterilmeye başlandı ve işe yaradı da.. gençler bu kültürden çok uzaklaştı ama toparlanma süreci oldu olmaya da devam ediyor..
alışkanlık haline getirildiğinde dünyanın en güzel ve zekli alışkanlığı haline gelen eylem.. insanların küçüklüğünde kazanmaması halinde ilerde zor kazaacağı hayatı anlamlandırma futbol terimiyle oyunu açma işlemi..
anne babaların çocuklarının yapmadığını yakındıkları eylem. ama kendileri örnek olmak amacıyla alıp ellerine bir kitabı çocuklarının karşısında okumazlar. bir de çocuklarından kitap okumalarını isterler.
gerçeklerin insanı köşeye sıkıştırıp hayallerinden ayrı bıraktığı, kimsenin rutinden kopamadığı, 3 saatlik sınavlarla insanın hayallerinin elinden alınabildiği günümüzde, farklı olabilme cesaretini gösterebilmektir.
herkesin açtığı kapı ve yürüdüğü koridorun aksine, insanın kendi kapısını açıp seçtiği yolda ilerlemesidir. masmavi nehirlerin, güneş kırıntılarının ve uçsuz bucaksız gökyüzünün takibinde, insanın kültürle kucaklaşmasıdır.
lise kapılarında kabadayılık yaparak, motora binip sakin sokağı duman ve gürültüye boğarak, tembellik ve boş muhabbetlerle çekirdek çıtlatılarak geçirilecek süreye anlam katmayı bilmektir.
toplumun çıkamadığı kalıplardan tamamen kurtulup, yozlaşmışlığın içinde yepyeni ve özgün olabilmektir kitap okumak. insanı bambaşka dünyalarla tanıştıran kütüphane raflarıdır, tırmanılacak.
ne zaman ki bir hobi ya da boş zaman aktivitesi olarak değil de yemek içmek gibi günlük hayatın bir parçası haline getirirseniz o zaman hiçbir zaman kopamayacağınız eylem. insan nasıl mutfağa gider bir bardak su içer, ya gideyim de su içeyim hele diye kasmaz, düşünmez, sorgulamaz bu da işte böyledir. bir bakmışsınız kanepeye kıvrılmış, şahane bir kitabın içine balıklama dalmışsınızdır.
cogunun zarar olmadigi nadir aktivitelerdendir. ozellikle son donemlerde metroda, otobuste ya da bir bankin uzerinde okuyan yurdum insanini gormek ayri bir lezzet vermekte.