ülkemizin acı gerçeğidir. bir kitabın 20 tl'den aşağı olmadığı yerde sıkıntı büyür. korsan alana laf derle şimdi. hayat şartlarını bilmeyen ne bilsin. evet.
kitap pahalı. korsan alalım da korsanların da baskısı kalitesiz, çevirileri kötü oluyor çokça. hem zaten eskisi gibi korsan yok. ayrıca her kitabın değil, çoğu kitabın da korsanı bulunmuyor.
insana dokunan bir durumdur. kitap alışverişi yapmak istersiniz, kitapçıda deli gibi zaman geçirmek istersiniz ama paranız yoktur. burnunuzun dibinde, köprüde bandrolsüz kitap satışı yapılıyordur 5 liraya ama kitap ulan bu diyip yazara kıyıp alamazsınız.
Kütüphane diye birşey duymadınız mı? Satın alırım ve korsan okumam diyorsanız da çok iyi fiyata temiz 2 . el kitap mağazaları var. Ne diye bu acıtasyon?
halk kutuphaneleri para istenmeyen, istediginiz kadar kitaptan en az 9 saatlik ara vermeden okuyup yararlanabileceginiz, ustelik belli bir tarihe kadar geri vermek kosuluyla odunc kitap alinabilen bir yerdir.
kitaba verdiği değeri acilen tartıp biçmesi gereken insan beyanı.
gerçekten kitapla ilgisi olan insan öncelik sırasını ona göre düzenliyor zaten.
ama kitaplar çok pahalı yea geyiğinin ardında isteksiz zihinler olduğunu çoktan anladık.
dipnot: ayrıntı metis iletişim gerçekten çok pahalı ama... servet yatırıyoruz oraya.
he canım he... bir kere böyle bir şeyin olma olasılığı çok düşüktür. yiyecek ekmek bulamayacak kadar durumu kötü olan insanlar için kitap okumak zaten ihtiyaç değildir. onlar için kitap, en fazla bir gecelik ısınmadır.
onun dışında kitaba 20 lira veremeyecek insan da yoktur. 20 lira veririm ama kitaba değil diyenler de pekala sahaflardan temin edebilirler istedikleri kitapları. yeni kitaplar için de bir zahmet beklesinler.
ayrıca bu kütüphanelere ne oldu? onlar da mı parayla veriyorlar?
hülasa kitap okumak isteyip de parasızlıktan okuyamamak diye bir şey olamaz. o-la-maz.
düzeltme: başlığı açan yazar zaten ironi peşindedir.
kütüphanenin nerede bile olduğunu bilmeyen insanların kütüphaneden alıp okusun ya bahaneye bak ehe ehe dediği durum.
her şeyden evvel, başlık benzin almak isteyip parasızlıktan alamayan insan olsaydı hepimiz benzindeki kdvden dem vuracaktık. yürüyerek git yaa bahane mi bu demiyecektik. öyle değil mi?
bu ülkede kitap okumak isteyipte okuyamayan insanlar var. hemde oldukça fazla. yaşadığın şehirde çok az belki ama her yer senin yaşadığın çevreden oluşmuyor.
20 lira bir kitaba vermek bazen bütün ihtiyaçlarını bir köşeye atmak olabilir.
cebinde 20 lirası da mı yok ya demek gerçekten sığ düşünmenin ürünü olabilir.
belki her il de belirli yerlerde küçük stantların aracılığıyla kitap değişimi gibi bir durum olsa aramızda hiç şiir okumamış, oğuz atay deyince o kim ki diyen insan kalmayacak.
dokunaklıdır. zorda kalınmıştır ama çaresiz de kalınmamıştır. kitaplığını süslemek için aldığı kitaplara el sürmeyen, sonra canı sıkılınca da atan insancıkların evlerini basacak sağlam bir ekip kurulabilir o mağdurlardan.