" yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. o da hırsızlıktır. onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir.
bir adamı öldürdüğünde bir hayat çalarsın. karısının onun üzerindeki hakkını, çocuklarının babaları üzerindeki hakkını da. yalan söylediğinde birinin gerçeği bilme hakkını çalarsın. çalmaktan daha alçakça bir hareket yoktur. "
"..hiçbiri benden özür dilemedi; biri bile. ne öyle duygusuzca içime girdikleri için, ne bütün o sancilari çekmeme ve bundan utanç duymama neden olduklari için, ne de benimle alay edercesine bu kadar uzun bir süre ve bu kadar aptalca yalanlar söyledikleri için. bu yaptiklari için onlari bagislamami hiçbir zaman istemediler benden; ben de onlari hiçbir zaman bagislamadim."
"son olarak da, insanlar koyunları kendi ihtiyaçlarına uygun olacak şekilde daha dikkatli seçmeye başlamış olmalılar. en agresif koçlar, yani insan kontrolüne en çok direnç gösterenler ilk önce kesilirdi; çok ince ve huysuz dişiler de (çobanlar genelde sürüden uzaklaşan meraklı koyunları pek sevmezler). her nesille birlikte koyunlar daha şişman, daha itaatkar ve daha az meraklı hale geldiler. işte bu koyunlar, ali baba'nın çiftliğine artık kendiliğinden giriyordu."
Hayvanlardan Tanrılara
'Hangi ürkek insan, başını eğip "dua eden", "yerde yuvarlanan" veya "ölü gibi" yatan bir köpeğe karşı olabilir ki?'
[Her yönüyle kopek eğitimi püf noktaları ve ipuçları-gerilyn j. Bielakiewicz]
"Unutma diye başladı: her şey senin için yaratıldı ama dikkat et sen her şey değilsin. Dünya boyun eğicidir ama sen zalim efendi değilsin. Yeterli sayıyorsun kendini kendine. Oysa hiç yeterli değilsin. Muhtaçsın, ihtiyaçsız değilsin. Her şey senin elinde doğru, ama amirliğe kalkışma. Bil ki kalıcı değil geçicisin, sahip değil misafirsin. Sabit değil iğretisin. Her ne var ki sende, ödünçtür, senin sanma. Şımarma."
"ikili" biçim normal varoluş yaşantısıdır. Böyle bir ilişkide her bir kişi, kendisini ayrı bir insan olarak değil "biz" olarak algılar, her biri değeriyle ilgilidir, sıcak duygular yaşanır ve iç dünyalar paylaşılır, ortak amaçlar geliştirilir. Ana-baba ve çocuk ilişkileri, yakın dostluklar ve sevgi ilişkileri ikili biçimin örnekleridir. Özellikle "sevgi" öyle güçlü ve anlamlı bir ilişkidir ki, ne zamanla ne ayrılıkla ve hatta ne de ölümle sona erer.
(Engin Geçtan-Psikanaliz ve sonrası)
Hayal değil. Herşey gerçek. Üstelik onların gerçeği. Hayatları zaten bir kabusa benziyor, ancak yaşanan gerçek bir kabus. Dağlar ülkesi nin insanı... Yalnız, ezik, bilgisiz; kavrulmuş yüzleri, burma bıyıkları, uzun boyları, ince gerdanları; dağ tutkuları, yayla, nehir, göl, vadi, yalnızlığa mahkum bir hayatın sevdalıları; direnişin, kavganın insanları, savaş icinde büyüyen, afetlere kurban giden, katledilen, kaderin ve kederin insanları...
Şimdi olduğu gibi.
Mehmed Uzun/ Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık
"Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştir. Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı, ama aşk her şeye rağmen yaşanmalı."
Adam fawer - olasılıksızya da empati , ama hangisi emin değilim. çok zaman oldu okuduğum , unutuyorum yavaş yavaş.