bir çiçek vardı ben gibi. birgün en mutlu olduğunu düşündüğüm anların birinde (ki sen hep mutluydun) kitap arasına yerleştirildi çiçek. çiçek o kadar mutluydu ki sayfalar arasına konurken. hergün, her dakika açıp onu izleyecekmişsin gibi heyecanlıydı. ve hergün görüleceği günü bekleyip ilk günkü gibi güzel kaldı. sayfaların belki açıldığı, çiçek hatırlandığı gün sanki hiç unutulmamış gibi aynı güzellikte bakabilirdi çiçek. çiçek unutulandı, çiçek unutmayandı; çiçek silendi çünkü. çiçek baharlarını bırakıp kitaplıktaki herhangi bir kitabın herhangi iki sayfasına girmeyi seçendi.
Anlık olarak kitap arasına konulan mutluluklardır çiçekler. Bir gün rastgele açıveririz kitabı, sayfaları umarsızca çevirirken, o kurumuş unutulmuş çiçek çıkar karşımıza. Geçmişte bir hevesle mutluluk dolu düşüncelerle kitap arasına kattığınız çiçek belki de canınızı acıtıyordur ilk defa.
Manası ya da anısı olan çiçekler ve yapraklardır.
Çelişki adını verdiğim bir yaprağım var. Tee çek'in küçük bir şehrinden (bkz: uherske hradiste) sürüyüp getirmiştim.
Yaprağın ortası kurumuş kahverengi uçları ise tazecik yemyeşildi.
Eminim her yerde vardır bu tür yapraklar ancak ben o zaman fark edebilmiştim bazı şeyleri.
Hala saklarım o yaprağı hatta sunum yaparken derdimi anlatmama bile yardımcı olmuştur o yaprak, kapanış cümleleri kurmadan tek başına yeterli olmuştu mevzuyu bağlamada.
hala kurumadı o yeşil yerleri onca zaman geçti. Tuhaf.
Kendi formunda kurutulan çiçekler ( her çiçek kurutulmaz ) dekor amaçlı kullanılabilir. Özellikle hobi amaçlı mum, vazo vs gibi yapan kişiler bu çiçekleri obje olarak kullanırlar. Kitap arasında kurutulan çiçek çok çok değerleri birinden ise bir yere kadar mantıklı ama onun dışında çiçek kurutmak için kitap tercih etmek çok da akıl işi değil.