çok kötü bir his hayatımda tek bir kitabı yarıda bırakmıştım okuyacak akılda değildim o zamanlar. sonra dönüp tekrar okudum sırf yarım kalmasın diye ama yine anlamadım olsun. bir daha okurum.
evlat acısı gibidir. durup durup bıraktığın sayfadaki olaylar gelir aklına.
bıkkınlıkla, kitabı sevmemekle ya da farklı bok püsüre bağlanmaması gereken olaydır. herkesin kendine göre ilgisi alakası vardır ve bunlara yönelir insan. ki bıkmak zaten doğaldır ve o ayrı mevzu.
bahsetmek istediklerimi bir çırpıda düzenli şekilde yazamayan biriyim. o halde hemen kısa bi şekilde bahsedip bitirmek istiyorum.
bazı kitaplar vardır, aylak adam, martin eden ya da bukowski hikayeleri gibi. konuların sonundan çok gidişatı önemlidir. konuların sonunu pek önemsemez bazı kişiler. okuduğu kitapta kendinden kişiler bulur ve o kişilerin eylemlerini, düşüncelerini irdeler. yazarın konuyu nereye bağlayacağı umurlarında değildir.
karamazov kardeşler'i okuyan adam alyoşa'nın düşüncelerini hiç önemsemiyor ve benimsemiyor olabilir mesela. ya da balzac'ın bir binayı sırf mimarların anlayacağı tarzda iki sayfa tasvir etmesi de kişiyi ilgilendirmiyor olabilir.
kitabı yarıda bırakmak kişide suçluluk duygusu yaratmamalı. çok yüksek bi fiyatla alınmışsa bile yarıda bırakılabilmeli o kitap.
suçluluk duygusu yaratmadan kapatıp diğer kitaplara yönelmek güzeldir.
Tutunamayanlar.dört ay sonra devam edip bitirdim.gerçekten sayfalara bomboş baktığım oldu.her ne kadar gözümde şimşekler çaksa da 340 sayfayı iki günde bitirdim.yarım bırakmak yolu tamamlamamak gibi...zorlamamak da lazım.