agzın aclıktan kokuyosa net enayiliktir. ulan her gün bir kütüphane kapanıyor. haftada 2 kisi giriyor bir kütüphaneye. her boku kiralamayı biliyosunuz. bunu da kiralayın aga gerci kiralamak da olmuyor bir bedel odemıyorsun. git odunc al kütüphaneden isin bitince götür yenisini al. beynin ve zekan varsa illa ki satın almadan da kitap okumanın bi yolunu bulursun. tabi bunun için götünü kaldırıp kütüphaneye gitmen lazım. hoş tabi d&r ya da kitapyurduna girip kapıya pizza getirtir gibi kitap getirtmek.
Doğru düşüncedir. 3 sene boyunca üniversite kütüphanesinden yararlandım bir kuruş para vermedim. Her şehirde kütüphane var gidin alın amk. Okuyun. Ama yok illa adam fawer okuyacak götverenler bir kemal Tahir bir orhan kemal bir halide edip okumazlar.
kitaba bile para vermeyecek kadar, cimri olmak. ''vermek'' durumu gerçekleşiyor diye bu tip insanlar nefes bile almazlar. derilerindeki gözeneklerle idare ederler.
belki bunu diyen kütüphaneden alıyordur kitaplarını, parası yoktur, kutuphane uyesıdır ne bılıpte saldırıyorsunuz? Diye soylemek istedigimdir. Tesekkurler.
dasdasdasdasdasd. diyerek girmek istiyorum olaya. neden mi?
ulan hayatımda o kadar çok enayi yerine koyuldum ki anlatamam yani. sırtımdan bıçaklayan mı, borç takan mı, sevgilime yamuk yapan mı, bile bile enayi durumuna kendimi düşürmem mi daha aklınıza ne gelirse.
yalnız bunca yıl kitaba para verdiğim için hiç enayi durumuna düşmedim. açıkçası tanım gerekirse mümkünatı olmayan durumdur. çünkü ne ben sana anlatabilirim arkadaşım o kitapların bendeki değerini ne de sen anlarsın.
aslında öyle olmayandır. biz enayiyiz, peki. ya sen ne oluyorsun bu durumda ? bütün gününü bilgisayar başında geçiren ve parasını eve sipariş fast-food'a harcayan kişi ? biz en azından kendimizi geliştiriyoruz, sense götünü göbeğini büyütüyorsun.