sizden nefret ediyorum. çünkü otu boku karıştıracaksınız yine ve boku ota tercih edeceksiniz yine. kiminiz kitabı okumayı bu cümlelerden sonra bırakacak. kiminiz de daha dikkatli okuyacak. ben daha dikkatli okuyacak olanlara yazıyorum. diğer taraf siktirebildiği yere kadar gitsin lütfen.
sıcak bir ağustos ayının, fazlaca serin olmayan bir perşembe akşamı, yeşil salkım söğüt ağacının altında, üzerinde türk bayrağı deseni olan kupamdan cafe crown'ımı yudumlamaya devam ederken gözlerim marmara'nın karanlık sularında ne aradığını bilmez halde araştırmalarına devam ediyordu ki, sağ yanımdaki tahta kapının teksas kovboy filmlerinin efektini aratmayan sesiyle kendime geldim. nokta
şeklinde başlaması mümkün olan cümledir.
(bkz: her romana uyan başlangıç)
güzellik izafi olduğu için herkese göre değişebilecek cümle. ancak ben bir paragraf tasvir (betimleme) ile başlayıp sonra ufak ufak olaya giren kitaplardan hoşlanıyorum.
örneğin samsun'a çıkan ben olsaydım muhteşem boğaz manzarasından başlardım. ve bu güzelliğin düşman işgalinde olmasından duyduğum tiksintiyi de dile getirirdim.
sümme haşa tabii, ne haddimize eleştiri!