sınıf arkadaşım olur kendisi ama hiç okula gelmez.
işi gücü burda yazsın, şu aklını derslere verseydi şimdiye prof. olmuştu vallahi.
şaka bir yana eğlenceli entrylerini gülerek okuyorum. o hep yazsın, o yazdıkça bizde gülelim...
önemli not:iş mülakatları hakkında anlattıklarını deneyin, gayet başarılı işi hemen kaparsınız.***
ntv muhabiri de kim ola ki diye iç geçirmiş yazardır. sonradan baktım ki bayağ gereksiz bir yazarmış. amaç başlık rekoru kırmak falan değil. sadece girdiğim sürelerde sözlüğe bir şeyler katmak. seri halde yazdığımdan dolayı bu şekilde görünüyor olabilir. ayrıca ntv muhabirinin sadece sevgiliyle ilgili gereksiziçöp başlıkları var. kisitli mucadeleye devam... *
açtığı başlıklara yarılarak güldüğüm yazar. kendisiyle hiç muhabbetim yoktur orası ayrı konudur. ne yani başlıklarına gülmeyelim mi adamı tanımıyoruz diye. iyidir iyi.
kendisini tanımayan yazarların hele ki bir de daha "-de" bağlacını ayırmasını bilmeyen yazarların kendisine bok attıkları yazardır. takmamaktadır. daha çok şey öğrenilecektir.
tüm entryleri aratılarak üşenmeden seri eksilenen yazar. gerçekten kim eksilediyse mesaj atsın. hiç şeyimde değil. sadece nasıl bu kadar uğraşmış, neden bu kadar uğraşmış merak ettim. yoksa ben çok eksiler gördüm. * gerçekten yazık. saydım kafadan 25 eksi var.
bu gece açtığı komik başlıklarla yüzümüzde oluşturduğu tebessümler neticesinde aldığı artı oylarla karmasını coşturacak yazardır.
kendisi için tayfun'dan geliyor: (bkz: hadi yine iyisin)
daha önce açılan başlıklardan bir iki kelime değiştirerek o başlıkların aynısını açan yazar. zaten başlıklarının çoğu birbirinin aynısı. üstüne bir de başkasının başlığını değiştirerek açınca olmuyor, olmuyor.
başlarda bu arkadaşa gülüyordum. fakat zamanla mizah anlayışının tekrardan ibaret kısıtlı bir hal aldığını gördüm. şevkini kırmak istemem ama, yazmasan da olur.
mizahi yönü kuvvetli yazar, sevgisini ve saygısını hiç bir zaman eksik etmezdi, şimdi de etmiyor. Zamanında kendini çok tekrar ediyorsun diye uyarmıştım. Kendisine zaman tanırsak bu yönünü geliştireceğini umuyorum. yeniden birlikte olmanın hazzını yaşıyorum, baki selamlar...
aşk en sessiz saatte buldu beni
aklımın makberi başında gülüyordum
gülü ve dikeni,geleni ve gideni
gömüyordum,ellerim çamur içindeydi
ve yürek altı yılımın kanı yüzünde
sadece sevmek istiyordu,sevmek sadece
gönlün en gizli cebinden bir mavi peri
dalga misâli,gözlerini kırpıyordu
kırk deryasından sek bir şiir yapıyordu
cihân hânı fethediyordu kalemimi
mim gibi boynu bükük,koynumda gevherî
yatıyordu,gül idi lalezar elleri
alevden deniz serindi dudaklarımda
nefesimde mevsim bir resimde bahardı
gözlerin ilmime en kutlu intihardı
destinin bestesi her beste zülfikâr'dı
ve samyellerinin en tatlı uykusuyla
şiirden yataklar gözlerimi kapıyordu
gönlümde bir mecusî ateşi utançtan
yenilgiye usançtan mumlarıma tapıyordu...
hâlbuki kendi kendimin çengisiydim hep
aslında kalbimde buzdan bir dağ yatardı
bahar kıştı,gül ağyar,ufukta gün batardı
kısa filtrede son nefesti tutuşan lebde
gözlerimden şedde şedde dökülen denizler
en eski eş'arda unutulmuş zemheri
bana kendim kadar uzaksın ey zahirî!
şimdi gözlerin en acil ecel,sözlerin
ağlamaklı yaşlara bir mecâl değil mi?
yalanlarımı nasıl yakabilirim ki?
nasıl bakabilirim gölgene,gülgûne?
tüm savaşları ben kazandım,ben kaybettim
sen hiç ölmedin,belki yaşamadın bile