bazı zamanlar keyif verebilecek kıvamda olsa da, rutin bir eyleme dönüştüğünde can sıkıcı olur. herkes geçte olsa kendi yatağında mışıldarken, siz daha önce bilmem kaç kişinin ikamet ettiği o odada, o yatakta uyumak zorunda kalırsınız. beyninizin, bedeninizin inanılmaz yorgunluğu bile o odada keyifli bir uyku almanıza yeterli olmaz.
her gece farklı şehirde, farklı otellerde, farklı bir yastığa başınızı koyduğunuzda yalnızlık rahat vermez. yalnızlığın getirdiği düşünce kaosu benliğinizle beraber şehirlerarası yolculuklarda en sadık yol arkadaşınız olur. halbuki dostunuzu, ev arkadaşınızı, sevgilinizi isterseniz yanınızda. sabaha kadar o minik odada zaping yapmak yerine, gerçek bir çift lafa hasret kalırsınız. eve dönüp, orada geçireceğiniz o tek günü hayal edersiniz. o tek gün cennette vakit geçirmek kadar huzur verici gelir insana. ve ertesi gün yine otel odası. sarsıcı dünyevi zorunluluklar...
kişinin en son olmak isteyeceği yer bir otel odasıdır!