önce baygınlık ortaya çıkar. fiziksel olarak bayılmasan bile ruhun bir tür uykuya dalar. acının etkisiyle savrulursun, nefes alamazsın. bir süre sonra feveran etmeye başlarsın. aldatan sevgiliyi terketmeye bile cesaretin kalmamıştır. kendini bir zavallı gibi hissedersin. ortalığa düşersin ve önüne gelen herkese olayı anlatırsın. bir gün anlattıklarından utanacağını bile bile içini dökersin. dökersin ve umarsın, bir süre sonra o zehir de içinden çıkacak, gidecek diye beklersin. sevgilinin inkar etmesini beklersin, seni seviyorum, sana sadığım, demesini. yalan söylediğini bile bile, bir yalana inanmak istersin. denersin hatta. denersiniz. sana sadığım, demese de. ben böyleyim, napayım, dese de. özür dilese de, dilemese de. sonuçta kırılan kırılmıştır. korkunç bir melodramın içine düşersin. intikam hissi içine iyice yayılır. o andan sonra ilişkiniz hiç aynı olmaz. sen hep şüphecisindir. o hep korkak ve haindir. onu ve kendini suçlaya suçlaya karanlık bir tünele yönlenirsin. tek başına kalıverirsin. bütün o dertleştiğin dostlar kendi hayatlarına dalmışlardır çoktan. bu kez ayrılık nedeni ihanettir ve sen mi kendine ihanet ediyorsun, sevgilin mi ilişkinize ihanet etmiş, kim kimi kandırmış, belli bile değildir.
kişinin beyninde sinirsel boşalımlar yaratan andır.midesiz bir sevgiliyse,-mına g.yım hiç anlamamıştım,bravo çok güzel aldattın,keşke söylemeseydinde böyle devam etseydik! tarzında cümleler kullanabilir.
böyle bir anda yapılabilecek en kötü şey artık eski olan sevgiliyi arayıp ayar vermeye çalışmaktır. bu karşı taraf için en beklenen tepki olduğu için bir cezadan çok formalite gibi görünecektir onun gözünde. onun yerine sessiz sakin bir düşünmek gerekir. ama ne olursa olsun o an intikam planları kurmak insanı rahatlatır, geçmişten kalan sevgiyi kin ve nefrete dönüştürmeye yardımcı olur ki bu iyidir.
yoğun bir aptal yerine konma duygusu, Kendini gerizekalı gibi hissetme, Bunun neden yapıldığını anlamaya calışma gibi etkileri olur. Kişi herkesten nefret eder. ama en çok kendinden nefret eder."Nasıl anlamadım?" sorusu beynini yer. Daha sonra düşündükçe aslında acık verdiğini görürsünüz. Bir çok hareketinden ne bok yediği bellidir ama seviyorsunuz ya, konduramamışsınızdır. Bunların farkına vardıkca aptal gibi hissetme duygusu tavana vurur. kötüdür. Allah kimsenin başına vermesindir.
hiçbir insanın yaşamayı haketmediği, insanlardan nefret etmeye neden olabilecek tarzda yıkıma yol açabilecek durumdur. teselli etmek ise ayrı bir zordur bu kişiyi o andan sonra. ne desen kifayetsizdir. sen de başlarsın sövmeye herkese, 2 saatten fazla teselli etmeye çalıştığında taktirde, kendi sevgiline de o da birgün öyle yapacak o da kız/erkek değil mi şeklinde bakmana neden olabilir. aman dikkat. kaş yapalım derken göze mukayet olalım.
boynuzlu karakter "lan bıçak nerde bıçak.." diye söylensede melankolide dibe vurarak olay mahalinden uzaklaşacaktır. bir daha da kimseye güvenmeyecektir.
"herkes gibisin" söz öbegini yapıstırması gereken an'dır.
fiziksel bir yaralama/yaralanma'ya gerek yoktur.kavga dövüse hic gerek yoktur.
(bkz: ilhan irem)
(bkz: herkes gibisin)
- kizimi birakmak icin kac para istiyorsun?
- 10 milyon dolar
- al kopek
- ama siz...
- söz agizdan bir kere cikar
- cuneyt bunu bana bunu nasil yaparsin?
- ne bileyim ben senin babanin vehbi koc oldugunu? ne yapalim mukeddarat boyle imis.
- allah mustehakini versin cuneyt
- kızım ben senin bu donsuzun paran icin sevdigini söylemistim.
- babacim siz de bok zenginsiniz ama....
zehr-i sitem dolar insanın içeresi... ilk kaç saniye içinde milyon tane komplo teorisi içinde bulur kendisini, intikam aklına ilk gelen duygulardandır... oksijen almaya başladığında düşünmeye başlar ve neden sorusunu sorar kendi kendine... durgunluk anı bittikten sonra hareketlilik başlar, insan yürümek ister koşa koşa yürümek... sonra karşı tarafa hak verir, böylece biraz rahatlamak ister öyle olmadığını bile bile... en sonrasında hiçbir şey düşünmek istemez ama her an aklındadır aldatıldığı... verhasıl allah kurtarsın durumudur, çok zaman gerektirir... **
