olayın ortamdaki popülerliğini görmüş bazı çakalların ellerine aldıkları kameralarla "hey sibel kısa filmimizde ufak bir rol almak ister misin?" ve vs.. çakallıklarla hatun düşürmesidir.. buna kanan çok örnek duyulmuştur.. o kısa filmde bir boka benzemez zaten.. sorsan "lan bu ne kardeşim sadece vazoyu çekmişsin ya da ne bu tek başına sigara içen, depresyondan çıkmayan adam olayı?" , adam utanmadan araya da üç beş tane kullandığın zaman seni entelektüel gösterebilecek lafını sokar, "sanat aşkı" der çıkar.. zamanında kamera almadık.. ona yanarım..
bu işe gerçekten gönül vermiş insanları tenzih ederim..
lisenin son demlerinde akla gelir bu fikir genelde, tabi can sıkıntısı var üst düzeyde çünkü herkes harıl harıl öss ye çalışıyordur seninse yapacak birşeyin yoktur. o esnada çın diye bir ses gelir insanın içinden; kısa film çekmeliyizzz diye. acilen bir el kamerası bulunur, senaryo zaten garip bir arkadaşımızın gece rüyasına çoktan girmiştir bile ardından ilgili hocalar kafalanır ve motor. gırgır şamata öss kimin umrunda çekersin bişiler ama tam o sırada atmosfer değişir birden beklenmedik birşey olur. bir elinde şiş bir elinde yün bildiğinden de değil ya film işte, üzerinede giymiş yün kazak altında şalvar ve terlik tam bir köylü güzeli çıkıp geliverir karşıdan.*
(bkz: ama böyle ön yargılı olmamak lazım)
(bkz: adam yukarda tenzih etmiş kardeşim)