yıllar evvel tanıştığım biri ensesinde çıkan küçük küçük et benlerini bir kocakarı tavsiyesine uyup minik bir parça kirpi eti yedim ve benler yok oldu demişti..
herkese renkli günler
dün fil tv'de denk geldiğim film. sanırım sulhi dölek'in bir romanından uyarlamışlar. esprileri güzel bir filmdi. bayağa bir güldüren yerleri mevcut. bir de şu sansürü yapmasalar tv'den, argo ve küfürleri net duyabilseydik.
o çizgi filmlerde gösterilen hunharca diken atma olayını görmediğim şirin mi şirin hayvan.
yıllardır bahçede arada sırada gördüğüm, ilk başlarda karşılaştığımızda ikimizinde tırstığı sonrasındaysa benim "vay.. naber ya" dediğim onun ise iplemediği bir ilişkimiz var.
unutmadan; uyandırırsanız ya da rahatsız ederseniz bir süre kafasını elleri arasına alıyor, "5 dk daha" yapıyor.*
tabii artık kış geldi ve ortamlardan çekildi, yaza görüşmek üzere.
bu aralar bizim apartmanın etrafını mesken tutan hayvan. kediler yanından geçerken meraklı meraklı bakıyorlar fakat kirpi tehlike sezip azıcık kıpırdadığında kediler hemen kaçıyor ondan. ne yiyor ne içiyor bilmiyorum.
benim bahçede de var bunlardan. 3,5 senedir buradayım, ne kediler, köpekler geldi geçti ama kirpiler taş gibi duruyor ve ürüyorlar. geçenlerde bi bebekleri daha oldu. bulursam çekeyim fotoğrafını çok tatlı bişi.
çok da korkusuz bi hayvan bu kirpi. geçenlerde 7-8 tane kedinin arasından tıngır mıngır bi geçişi var olmaz böyle karizma. seviyorum kirpileri.
Bir kirpi bir kış mevsimi boyunca 100 ağaç öldürür. Ağaca çıkmak için keskin pençelerini kullanır, bir dala oturarak ağacın kabuğunu ve sürgünlerini kemirir. Ağaç kabuklarını çok sevdiği için kirpiler ormanlara çok zarar verirler.
yaz aylarında bizim evin etrafında dolanıp dururlar. ilk defa birine dokundum hemen suratını saklayıp tostoparlak bir diken topu haline geldi. dikenleri de tahmin ettiğimden sertmiş.
evcil hayvan olmadıklarından doğal ortamdan alınıp evde beslenmesi yasal değil sanırım.