**cogunlukla "kirli sakal" olarak literaturde yer edinen, fakat pis sakal olarak da bazilarinca anilan, yalniz 'pis' denince 'kotu', 'kirli' denince 'moda, tarz' kavramlari cagristigi icin 'kirli' olarak kabul edilen, cogu * kadinin cok hoslandigi, kisa ve duzenli sakaldir.
baska dilde tam anlami olmasa gerek ama. sakali duzenli cikan insanda duzgun durdugu icin, turklerin tarz olarak tercih edebildigi sakaldir.
amerikali bir arkadasin turkiye'ye geldiginde sokakta ve tv'de gozlemledigi uzere;
"bu tip sakal turkiye'de cok tercih edilen bir stil mi" diye sorunca,
"galiba" diyebilip, bayagi bize ozgu bir sakal oldugunu anlamistim.
tüm tv dizilerinde aktörlerin kullandığı sakal tipidir.istisnasız bir dizi aktörünün kullanmamışlığı yoktur çünkü diziye bayanların ilgisini çekmek için kirli sakallı, kenan imirzalıoğlu'msu bir aktör gerekmektedir.
günümüzde tiki veletler arasında pek bir moda olmuş imaj şeysi. eskiden olsa mağara adamı denecek adamlar, şimdi pembe t-shirt* içinde çeçenistan kurtuluş örgütü modeli sakalıyla arjantin caddesi'nde, bilmemnerede fink atıyor.
kimisinde boşvermişlikten kimisinde ise tarz yapma derdinden alıp başını gitmiş sakal türüdür.türklerde en sık kullanılan sakaldır.hoşta durur hani, ama o suratında 3-5 tane tüy olupta uzatan ergen ya da köse tipler yok mu, iğrençlik abidesi şeklinde gezer dururlar.toplayın şu adamları artık yahu, ne öyle iğrenç iğrenç!
benim için yusuf miroğlu sakal biçimidir bu kirli sakal.
daha veletiz, sakalı bırak favorilerimiz bile yok. berbere gittiğimizde, eleman ''saç mı sakal mı? ehehe'' diye taşşak geçiyor, o derece yani.
işte böyle eski zamanlarda deli yürek izlerdik her pazartesi ve esas oğlan yusuf miroğlu'nun kirli sakalı vardı. ben de ondan etkilenip, anneme ''ben büyüyünce kirli sakal olucam'' demiştim. **
sadede gelirsek; kirli sakalın kirli sakal olduğu dönemlerdi onlar, ben de özenmiştim ve yıllar geçti...
Garip bir şekilde, üniversitelerde izin verilip kamu kuruluşlarında ve çoğu şirkette yasak olan sakal türüdür "kirli sakal".. Bazıları için yaşam biçimi olur, sakalsız kendilerini bile tanıyamazlar, bir iş'e başladığında ve sakalını kestikten sonra, kendisini kendi bile tanıyamaz hale gelir.
Ailesi ve yakınları tarafından; "ayy bu ne böyle, sen bu kadar tipsiz miydin, sana ne oldu böyle" vb. şekillerde tepkiler duyması da mümkündür.
ilk zamanlar da kendisini iyi hissedemez, kendisiyle barışık hiç olamaz. Bir nebze de kendine güveni gider sakallarıyla birlikte... ta ki sakalsız durumuna alışana kadar.
Ayrıca bu insanlar sakal kesme özürlüdürler, yıllardır sakalını kesmedikleri için, sakallarını keserken saatlerce uğraşırlar sonuç ise acemice kesilmiş sakallar olur.
Kısacası sakallı insanın sakalsız olma durumu, hem kendisi için, hem ailesi için hem de tanıdıkları için çok da hoş olmaz. sakalsızım artık!..
varlığı sizi tamamen manasız bir biçimde memnun eder. birden hepsini lavaboya döktüğünüzde bekaretinizi kaybetmiş gibisinizdir. ardından ağıt yakasınız gelir. sonra elinizi çenenize götürürsünüz, o da ne öyle? yumuşacık. adeta bebek gibi. aynaya bakarsınız. en az 5 yıl gençleşmişsinizidir. velede dönmüşsünüzdür. sabırla tekrar çıkmasını istersiniz. ama batar. hep batar.
erkeği doğal gösterdiği için hoş durur.
yeni traş olunca ortada birkaç gün görünmeseler iyi olur dediğim erkekler de var. Fakat bunlar iş arkadaşınız ise ve ortalıkta görünme vakti gelince tekrar traş olması gerektikleri için doğal görünümlerinden hep mahrum kalırsınız ve bir türlü ısınamazsınız. onlar artık görüş alanınızdan çıkar.