kiraz çiçeklerinin altında bekaretini sunan kız

entry6 galeri0
    1.
  1. her tarafı çiçekten sarhoş olmuş kiraz ülkesinde senle ben elele orada dururken; konuşmamak çok şey söylemenin taa kendisi...esmerliğimin kendisiyle barışık parlak ışıltısı, bütün bu gözalan beyaz çiçekli coğrafyada açığa çıkan bir küstah oluyor bak...evet bu düpedüz meydan okumak. şimdi senle ben buradayız. burası çok ıssız. burası gökyüzüne çok yakın aydınlık kiraz ülkesinin en tatlı, en az kavisli vadisi. üstelik mevsim bahar ve ortalıkta kanadı ateş rengi burunları turuncu polene batmış soytarı arılar da var.

    vallahi içimdeki şuh tamtamlar tok bir sesle vuruyor gör bak. evet elle ve öyle kal.. ve, içindeki tutsak zar seni artık terketmek istiyor..sus.. sakın bi' kelime dahi etme. çünkü, kara gözlerin kiraz köklerinin uğultusuyla aynı şeyi söylüyorlar..
    şimdi sen yavaşca çekerken beni kendine baharın miskinliği ruhumuzu beyaz pembe eylemiş. ve herşey yavaşlatılmış sanki çok ağır akıyor zaman...şuh bedenlerimiz ılık ılık tur atarken birbirine, ellerimiz çıplak bedenlerimize bir yabancı, gözler birbirine bakmaya utanan özlemli iki sevgili. o yüzden bakışlarımızdan korkuyorlar. kesiştikleri an utangaç bi' çocuk gibi birbirinden kaçıyorlar...
    dudakların kiraz yanakların bal. yutkunuyorum dilim damağım artık bana dar. susuzluğumun çaresi bacaklarındaki şehvet suyu hazaar!
    şimdi sen ve ben ağır ağır bir olurken, titreyen göğüslerinde kumar makinesinden düşmüş bir çift yapışık kiraz gibi oluyor bak. yüzündeki acı tatlı kararsız bahar şehvetli bir yaza dönüşürken, yukardan düşen onlarca kiraz çiçeği ışıltılı omuzlarımdan kayarak, kanayan yerine; alt dudaklarına kadar ulaşıyorlar.
    + bu sayılmaz sevgilim!
    - evet...hadi bi' daha bi' daha.
    2 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. konuyu okumadim ama son cumle özeti gibi.
    1 ...
  5. 4.
  6. toprak tencerede kuru fasülye sunulması kadar güzel bir olaydır.
    1 ...
  7. 5.
  8. 6.
© 2025 uludağ sözlük