öğrenciysen çok zor olan bir durumdur. hele boluda okuyorsanız. boluda okuyanlar bilir bolulunun tok insanlar olduğunu. birde hep dolaşan bir hikaye var. neymiş efendim kız öğrenciler ile erkek öğrenciler aradaki duvarı delip birlikte yaşamışlar. yok ebesinin nikahı. tabi öğrenciler inşaat bölümünde değilse.
Az önce bulunduğum çevrede ev kiralarına baktım. Eli yüzü düzgün yaşanacak evler 2500 TL den başlıyor. 2850 TL asgari ücretle çalışan yaklaşık 13 milyon kişi için gayet uygun. Bunlar daha iyi günlerimiz bize müstahak.
işe yakın olsun, iyi bi semtte olsun, evsahibi mümkünse uzakta olsun, üsttekilerinin yaramaz çocuğu olmasın, alttaki sarhoş olmasın, kışın sıcak olsun, yazın serin olsun püfür püfür essin, mutfağı uzun sohbetler edilmeye uygunlukta geniş olsun,kocaman manzaralı balkonu olsun, banyosu akıtmasın, ve ucuz olsun diye aranan sonunda ne bulunursa ona razı olunan gıcık durum.
edit: arkadaşlarım rahat gelip gitsinler diye de düşünülünce tadından yenmez.
insanın sabrının denendiği zamanlardır. lakin bu sınırı aşmış ben deniz yavaştan kafaları sıyırmak üzere.
3 aydır aradığım evi 2 gün önce bulmuş bulundum. öyle bir süreç ki bu, kapıcılar, parkeler, kombi, merkezi sistem, 3+1, 2+1 , 130 m2, otopark, asansör, duşakabin, ebeveyn banyosu, bekara vermeyiz, komşuları rahatsız etmeyeceksiniz, aidat, gibi emlakkterimlerinin arasında yaşanmış, artık yukarıya bakmaktan boyun tutularak sona ermiş bir zaman dilimi. neyse gittik arkadaşımla konuştuk ev sahibiyle, faturaları üstünüze almanıza gerek yok, 450 ytl lik depozitoya 150 daha verin sorun olmaz dedi. biz iki güne kadar boşaltıyoruz evi gelin sonra siz boşalın. nasıl bir mutluluk, süper, oh, holey, sesleri arasında yaşanan bir orgazm.
bugun yani, pazartesi itibariyle işten izin alıp digiturk'e başvurdum. lig tv sevinçleri bünyede. ardından gittim birikmiş paramla bir de 70 ekran tv aldım. hafta sonu beşiktaşım'ı kendi evimde izleyeceğim. hani git angelina jolie sana verecekmiş deseler daha inandırıcı gelecek. o kadar iyi gidiyor ki herşey, inanamıyorum.
lakin,
15 dakika önce bir telefon aldım sözlük. ev sahibi apartmandan gelen, sitede bekar istemiyoruz, baskılarına karşı koyamamış, evi kiralamaktan vazgeçmiş. olayı 10 dakikada anca idrak edebildim, 1-2 dakika telefonda arkadaşlarımla konuştum. o da konuşmak mı bilmiyorum, 3-5 kelime edebildim ancak. boğazım düğüm düğüm. herşeyi geçtim, en çok da derbiyi yine kahve köşelerinde, küfürleriyle çığır açan, emekliliğin başlarındaki bıyıklı amcalarla izleyecek olmam üzüyor beni. şefkate ihtiyacım var be sözlük. sana yazıyorum işte. bilmiyorum ne yapacağım.
Mümkün oldukça emlakçıların tercih edilmemesi gereken eylem. Gayrimenkul danışmanı sertifikası olan birisi olarak söylüyorum ki emlakçıların %90’ı orospu çocuğudur.
allahım bu nasıl bi derttir nasıl bi kederdir...
bi kere temiz yani bakımlı yıpranmamış bir ev bulmak ayrı bir dert.
istediğin standartlarda (oda sayısı/evin şekli/cephesi vs.) bulmak ayrı bir dert.
bütçene uygun olması ayrı bir dert.
ama "evcil hayvan" bakmanıza izin verilecek bir ev bulmak en büyük dert.
malum hayvanlara karşı aşırı derecede tepkili bir millet olduğumuz için, daha evcil der demez hayır cevabı geliyor. iki saat anlatıyorsun yok eğitimli yok hiç havlamaz tuvaletini çime yapar falan filan ama ne fayda. sanki evi yiyecek hayvan. ki yese de sözleşme var depozito var yani her türlü telafi edilir o zarar.
bir gün olur da böyle köpeğimi içtenlikle kabul eden, hayvansever bir ev sahibi görürsem...... o kadar imkansız geldi ki ne yaparım bilemedim. öyle bir insan varsa, bilsin ki o dünyadaki en iyi insanlardan biri. canım benim.
boktan dairesine rezidans gözüyle bakmamız için yırtınan ve çoğu zaman da çaresiz kalmışları ikna etmeyi başaran ibne ev sahiplerini bolca görebileceğiniz iğrenç eylem... böylesi ibnelerin dindar geçineninden uzak duracaksın... Çünkü götünden parayı damıta damıta yolar seni... içkici ve berduş tiplerden de uzak duracaksın... çünkü evinden hayır gelmez.. mümkünse bilgili ve sakin bir insanın kiracısı olacaksın... Anlaşmazlık anlarında dahi nezaketlerinden ödün vermezler ... ve para herşey değildir onlar için...
aylardır yaptıgım iş. en son kafam bozuldu aldım sırtıma çantamı, sıçarım internetten bulacagım eve dedim istanbul'a gittim, gunde ortalama 12-13 km 'yi temmuz'un en sıcak gunlerinde yurudum, evi buldum, tuttum bitirdim.