dumurdan başka bir kelimeyle düşündüklerimi ifade edemeyeceğim durum. sen o kadar kafanda büyüt adamı, ilah de, senelerdir videolarını ağzının suyu akarak izle, müziğini dinle, o gelsin kıraç gibi zerzevat bir adamla beraber çalışsın. lan bırak beraber çalışmayı, müzik niyetine aynı stüdyonun havasını tenefüs etselerdi bile gözümden düşerdi şu malmsteen, ki daha bile ileri gitmiş bunlar anlaşılan. yalnız malmsteen'in türk olan karısı ve ailesinin bir parmağı vardır diyerek avutuyorum şu anda kendimi. bir şekilde, ne bileyim...
umut sarıkayanın karikatürlerine konu olabilecek olaydır. albümü geçtim hadi dünya turnesine çıkacaklarmış onuda geçtim tamamda basın toplantısındaki kıracın giydiği polara ne demeli? göbek dışarı çıkmış çekmiş fermuarını poların. kafasınada saçlarının şekilsizliğini göstermesin diye bi şapka takmış. ulan karşında bi ilah var kafayımı yedin sen ben burda sinirden saçlarımı yiyiyorum şuan yok böyle bişey. hayatımda şaşırabileceğim başka bir fotoğraf görceğimi sanmıyorum kanımca.
hani ozzy osbourne un fazilat partisi başkanı olması durumu vardır ya güleriz ironiye gel diye, işte bu durumdan farkı yok bu dünya turnesi ve albüm çalışmasının. kıraçla malmsteenin isimlerinin yanyana durması bile komik ama gel görki kıraç bey umursamaz vaziyette pijamayla çıkıyor toplantıya "sen kimsin takmam ben seni" tripleriyle. heyecanla bekliyoruz.
ne kadar bağırırsam o kadar iyi şarkıcı olurum mantığı ile ne kadar hızlı çalarsam virtüöz olurum mantığının ürünü olacak bir albüm. kaldı ki g3te olduk olmadık yerlerde shred çalıp şarkıların içine edebilen bir gitarist malmsteen. her şey yerinde güzel değil mi? kıraç'a da pek bir şey söylemeye lüzum görmüyorum. insanların popülarite sevdasını eleştirip, kendisinin de böyle bir sevda içinde olmasını şaşkınlıkla izler durumdayım. gündemin boş bulunduğu zamanlarda bir bakıyoruz kıraç. herkese çamur, bok, püsür...ne varsa sallıyor bu sanatçı insan. biraz mütevazi olmakta yarar var.