kinaye

    2.
  1. 3.
  2. kullanılan lafın hem gerçek hem de mecaz anlam içermesi. (bkz: gülü seven dikenine katlanır).
    3 ...
  3. 4.
  4. edebiyatımızda kinaye, bir cümleyi hem gerçek hem de mecaz anlamını çağırıştıracak şekilde kullanma sanatıdır. kinayeli konuşmak ise iğneleme yani tarizdir.
    3 ...
  5. 23.
  6. Sözün benzetme amacı gütmeksizin ve kendi anlamını taşımasına engel bir durum bulunmaksızın mecazlı bir şekilde kullanılmasına verilen isimdir.
    2 ...
  7. 10.
  8. Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz.
    2 ...
  9. 9.
  10. bir sözcüğü ya da sözü gerçek anlamının dışında benzetme amacı gütmeden ve engelleyici herhangi bir ipucu olmaksızın mecazlı anlamda kullanmaktır. bu kullanışta, sözün gerçek anlamı da kastedlimiş olabilir. başka bir deyişle gerçeği mecaz yoluyla dolaylı olarak anlatmaktır. ancak, sözün gerçek anlamından bir sonuç çıksa dahi, asıl geçerli olan mecazlı anlamdır. deyimlerin çoğu mecazlı anlatımlar olduğundan kinayeli sözlerdir.
    1 ...
  11. 17.
  12. genelin yanlış bildiği söz sanatıdır. iğneleyici konuşmaya "tariz" deniz. Kinaye: Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanmaktır. Kinayede daha çok mecaz anlam
    kastedilir.

    örneğin:

    ---Mum dibine ışık vermez.
    ---Hamama giren terler.
    ---Taşıma su ile değirmen dönmez.
    ---Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
    ---Ateş düştüğü yeri yakar.
    ---Yaptığı hatayı anlayınca yüzü kızardı.
    1 ...
  13. 18.
  14. üstü kapalı konuşma ve söz söyleme sanatıdır.
    1 ...
  15. 22.
  16. Müthiş espiri sanatı. Herkes yapamaz.
    1 ...
  17. 13.
  18. kelimelerin, gerçek anlamı ile düşünülmesini engelleyici bir sebep olmadığı halde, mecazi anlamda kullanılmasıdır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük