ilk bölümde kimya hatun'un çocukluğu , mevlana'nın annesi kerra hatun ile evlenmesi , hep beraber mevlana'nın haremine gitmeleri ve oraya ayak uydurmaları kimya hatun'un ağzında anlatılır .ikinci bölümde ise şems tebrizi'nin mevlana'nın hayatına girişi ve mevlana'nın şems ile günlerce halvete girip haremiyle ilgilenmemesi yer alır . ayrıca şemsi tebrizinin konya'dan ayrılması sonucunda mevlana'nın üzülmesi , yemeden içmeden kesilmesi anlatılır .şemsi temrizinin kimya hatun'da allah aşkını görmesi onunla evlenmesine neden olur . kitap acıklı bir şekilde son bulur .
son derece palavra bir kitaptır.anlatımı sürükleyici elinizden bırakamıyorsunuz amma velakin içinde gerçek bulmak zor.mevlanı yı tanımak için okunacak bir kitap asla olamaz.
doğrusu için:
(bkz: aşk) *
Şems'in ona tam olarak nasıl muamele ettiğinden okuduklarımla emin olamadığım gibi, Kafamı iyice karıştıran kitap. Çok saygı duyduğum, beğendiğim şems, Onu dövdü mü gerçekten? Yoksa sadece kendinden mahrum bırakarak mı eziyet etti? iki durumda da Şems bu, yapmaması lazımdı. Onu mu bize yanlış tanıyorlar, nedir bu çelişki?
Yazar Saide Kuds baya baya sallayarak oluşturduğu kitaptır bu zamana kadar bildiğiniz tüm mesnevi ile ilgili herşeyi yok sayıp iyiler kötü kötüler iyi olan bir kitaptır okunması zaman kaybıdır.
iranlı bir yazarın üstü kapalı, derme çatma anlatımlarla bezediği anlamsız kitabı.
anlamsızlığına gelince,
--spoiler--
müslüman olmayan köle kadınları sünnet eden türklerin varlığından sözedilen belkide ilk kitap, bunlar büyük lokmalar,
sonra mevlananın şems e kapılışını öyle bir anlatmış ki; sanki mevlana her akarsuya kapılıp gidebilecek kadar cesaretsiz bir insanmış gibi.
şems ve mevlana arasında geçen diyaloglar araya sıkıştırılan anlaşılmaz ve felsefe içeren cümlelerle ümitsiz hale getirilmiş.
şems büyücüymüş mevlana ya büyü yapmış gibi saçma bir iftira neticesinde iyice cendereye sıkışmış romanını, bir kadının yaşadığı talihsizlikle canlandırmaya çalışan yazar, tarihi bilgisizliğiyle sınıfta kalmıştır.
--spoiler--
doğayı ve çiçek sevgisini işlediği paragraflar okunmaya değerdi ama sadece betimleme içinde alınıp okunacak kitap olmadığı kesindir.
Mevlana ile evlenen Kerra Hatun'un kızıdır. Mevlana'nın çok sevdiği Şems Tebrizi kızın güzelliğinde Allah'ı bulur ve onunla evlenir. Ama bu aşk çekilmez bir hal alır ve Kimya Hatun hastalanarak ölür. Olaylar Saide Kuds'un Kimya Hatun isimli kitabından daha ayrıntılı öğrenilebilir.
saide kuds kitabı okadar sallmıştır ki Konyayı Akdeniz kıyısında incir, yasemin yetişen bir şehir olarak tasvir etmiştir bi diplomat eşi olarak nasıl bu kadar sallar anlayamadım.
Mesnevi'de öyküsü geçen hanım. Mevlana birgün Şems'i ararken, onu oldukça görkemli bir çadırda kimya hatun ile oynaşırken görür. Karı kocayı yanlız bırakıp gerisin geri döner gider. az sonra geri geldiğinde şems yalnızdır. aralarında şu konuşma geçer.
m- kimya hatun nereye gitti. az önce yanındaydı.
ş- o kimya hatun değildi.
m- nasıl olur gözlerimle gördüm.
ş- allah beni o kadar sever ki, bazen böyle tebdil-i kıyafet gelir beni ziyaret eder. bu gün de kimya hatun olarak geldi. ( haşa )
edepsizlik, aymazlık, azgınlık zirve yapmış.
neyi eksiliyorsun çok merak ettim. mesnevide böyle yazıyor kardeşim. haa, allahı karı kılığında yatağına atma düşüncesini edepsizlik, azgınlık olarak görmüyorsan o başka tabi.
