Yalnızlığı perçinler. O kadar yalnızım ki. Kale gibi inşa ettim yalnızlığımı. içinde, ahşaptan odalar, uzun koridorlarında tozlu lambalar, üzeri çiğnenmemiş halılar var. Bir odada biri var, eski uzun elbiseli biri... Acı acı piano çalıyor. Kitaplıklar toz içinde, gün ışığında taneler uçuşuyor havada. Kitapların dili başka, çalınan melodi ise çok yabancı. Ama ait olduğum yer. Taş merdivenlerin ucunda, toplum bekliyor. inmeyi reddediyorum. Burada kalıp, dünya haritasına bakıp, hayaller kuruyorum. Kimseyle konuşmak istememek aslında konuşmaya başladığın an, kaleni terk etmek zorundasın demek.
Valla ben. Facede 30 a yakin mesaj birikti. Whatsapp ta keza oyle ama ben burda takiliyorum. Anlayin degerinizi iste. Daha bu adam ne yapsin size be namkorler. Namkorler...
ulan şunu bir de hiç arkadaşı olmayan bir kişi gözünden düşünün . sizin konuşmak istememeniz bana çok yabancı geliyor mesela . ne bileyim benle konuşmak isteyen bir kişi olduğunda asla ona konuşmak istemediğimi söyleyemem . galiba insan etrafında insan olunca arkadaşlığın değerini bilmiyor . geride de benim gibi aptallar kalıyor işte .
depresyon belirtisi olabilir, ya da başka bir psikolojik bozukluk.
Daha da kötüsü dibe doğru giden bir sarmaldır. Çünkü konuşmak, daha doğrusu iletişim kurmak, temel bir ihtiyaçtır. Kimseyle konuşulmadığında psikolojik sorun daha da artar. bu kısır döngünün acilen kırılması gerekir.
Dürüst olanı kırıyorum pislik olana güveniyorum sonra ya vicdan azabı ya da kırılmışlık. Çok kompleks şeyler bunlar, benim kafam raad olmalı o yüzden böyle iyi..
mutsuz olunca herkesin yaptığı değildir. bazı insan birisiyle , birileriyle konuşarak mutsuzluğunu atabilir. hiç kimseyle konuşmak istememek adı üstünde kimseyle konuşmamak üzerine bir istektir. gelip geçici olur genelde. sürekli ise sıkıntıdır.
bunun en saçma yanı istemekten geçiyor. şöyle ki bunu başarmanın pek nadir hayatlarda mümkün olduğu bir düzenin içindeyiz. hepimiz yarın gitmesi gereken bir iş bir okul veya kendince mecburi bir meşgalesi var.
çevremden kimseyle konuşmamak ve yaptığım her şeyden uzaklaşmak adına askere gittim. askerde herkesin isyan ettiği eğitimlerde eğlendim. daha üçüncü gününde 500 erkekle leş gibi bir lavaboda traş olurken sabahın altısında; yanımdaki arkadaşıma ben mutluyum lan çok sevdim askerliği keşke tek seferde değil de partlar halinde yapabilsek gibi bir cümle kurduğumda bunu bu saatte şu halde söylemesen inanmam -beyle veziyetin içine soxum- dedi.
dediğim gibi bir askerlik fırsatım daha olsa giderim. bu mücadele benim sessiz kalmama dahi fırsat vermiyor. susmak istiyorum sessizlikten bir insanın kulak zarı patlayana kadar susmak istiyorum albayım. ya da uğruna konuşulabilecek bir mücadele yaratmak istiyorum.
Zaman zaman hissedilendir.
Kendini, tüm evrene kapatıp, derin bir sessizlik istiyor insanoğlu.
iyi kötü, olumlu olumsuz hiçbir şey dinlemeye tahammülü kalmayabiliyor.
işte o esnada, yapılabilecek en doğru harekettir.
Detoks etkisi yaratır.
Bana gene gelen hallerdir. ne zaman bu durumda olsam ya eve misafir gelir ya da beni zorla gezmeye çıkartırlar. Sonrası gereksiz muhabbetler neticesinde baş ağrısı.
şuan içinde bulunduğum boktan durumdur. oysa sevdiğim insanlarla saatlerce konuşmayı güldürmeyi gülmeyi seven ben,şuan kimse ile konuşmak istemiyorum. çok afedersiniz ama beni bu hallere koyanların ben ta Aminakoyyim.